2014'de hayatının hatasını yapıp, üzerinden 6 ay geçmeden, dizlerini döven, 'ellerim kırılsaydı' diye beddua eden insanlar var ya;
2005'lerde ilk yazmaya başladığımda körlemesine müdafaa ediyorlardı. Taptıkları adamdan 'ilk derslerini' aldıktan sonra pençelerini içeri çektiler.
Devam edenlerin 'hangi yalaktan' beslendikleri aşikâr. Kimisi 'arpacı-matikçi', kimi 'ihaleci', kimisi de, 'naylon' üstüne doktora yapacak kadar gelişmiş kaşarlar.
Mecburiyetten değil, (!) zorunluluktan yalıyorlar.
* * *
'Sakıt'la ilk muhabbetimiz, 1999 Ceyhan deprem faciasının üzerinden 9 ay geçtikten sonraki zamana denk düştü. Depremin izlerinin silinmesi için hükümetin yanısıra, çeşitli sivil toplum kuruluşlarından, dış ülkelerden yardım geliyordu. Sabancı topluluğu da hayli cömert bir yardıma imza atmıştı.
Bu yardımların dağıtım şeklini, hangi ihalelerin ne şekilde, kimlere verildiğini sorduk, cevabını mahkemede vermek istediyse de hevesi kursağında kaldı.
Deprem telaşı bitti. Çok çalıştı (!). O gün bugündür 'mal varlığını açıkla' diyenlere karşı 'edepli' (!) bir şekilde suskunluğunu koruyor.
* * *
Bizi hayırla anması ne mümkün?
89 model, arkadan ittirmeli bir arabadan sonra BMW X5'e binme öyküsünü ilk kez ve sadece biz yazmıştık. Saddam Hüseyin'in Tıkrit'teki muhteşem villasının bir benzerini; 'bizans Gotik' tarzı malikanesini kamuoyuna ilk kez biz duyurmuştuk.
Dünya küçük.. Hiç bir şey gizli kalmıyor.
Muhteremin, fani dünyada sahip olduğu, ilklerden, 'Ali Baba'nın Çiftliği'ni, o çiftliğin malzemelerinin 'yangın hortumuna kadar' nereden geldiğini, kamu görevlisi işçilerin çiftlik inşaatında çalıştırıldığını yazarak, halkın nasıl bir adamla muhatap olduğunu anlatmaya çalıştık.
* * *
Adana ve Konya havalisi 2012 yılına kadar bunların çiftlikte beslediği veremli hayvanların sütünü içti, etini yedi. Olay patladığında yer yerinden oynadı. Adana Valiliği Ceyhan İlçe Tarım Müdürünü görevden aldı. Göz yummakla suçlanan Tarım Müdürü daha sonra belediye bünyesine alındı. Tüm bu olayların tekmilini, başından sonuna kadar bizden başka yazan olmadı.
Ülker grubuna ait Yıldız Holding'in K.Maraş tesislerinde dolumu yapılan sütlerin varlığı panik havası estirdi. Tüberkülozlu etlerin daha sonra Et Balık Kurumuna satıldığı ortaya çıktı. EBK, 'verem mikrobu taşıyan etlerin kavurma yapılması halinde insan sağlığına zarar vermeyeceğine ilişkin' komik gerekçeyle kamuoyu tepkisini savuşturmaya çalıştı.
* * *
Sakıt'ın Yumurtalık'ta 'Aşkar Tatil Sitesi'nde eşi üzerine kayıtlı bir yazlık evi vardı. İnsanların zorunlu olmadıkça uğramadığı kış mevsimi sırasında, 'yan taraftaki komşularının bahçesine tecavüz ederek' evlerini büyüttükleri, mütavazı yazlığı üç katlı 'kaçak saraya' çevirdikleri ortaya çıktı. Bu olayı da tıpkı diğerleri gibi sadece biz ortaya çıkardık. Mahkeme kararının ardından bir süre mızmızlandılarsa da, kendi elleri ile yıkmak zorunda kaldılar.
* * *
Kamuoyuna, Ali Baba'nın çiftliğinin kaçak olduğunu duyurduğumuzda kimse ihtimal vermemişti. Adana İl Genel Meclisinde MHP'li üyelerin de onayı ile yıkım kararı alındı. Jandarmanın eşliğinde yapılan yıkım 'sakıt'ın yeri göğü inleten şovu ile kısmen tamamlanabildi. Sakıt, bir yandan yıkıma mani olmaya çalışırken, diğer yandan da devletin ileri gelenlerine 'saydırıyordu.' Bu ve benzeri nedenlerle açılan davalarda çeşitli para cezalarına mahkum oldu.
Şimdi soruyorum, 'Sakıt' bize kin duymasın da ne yapsın?
* * *
'Sakıt' hakkında havadis biter mi?. Gelecek yazıda yeniden görüşelim..