"Kişi kendini bilmek kadar irfan olamaz" diye bir atasözü var. Anlamı açık. Kişinin bilgisi doğrultusunda haddini bilmesi gerektiğini anlatır.
İnternette Ceyhan Belediye Başkanı Alemdar Öztürk'ün eşi Kübra Hanım ile ilgili evraklar uçuşuyor. Konunun esasını bilmeyenler 'Mal bulmuş mağribi' gibi atlıyorlar.
Sanalda belge paylaşanlar arasında (isim verip de incitmeyelim), rövanş ateşiyle yanıp tutuşan art niyetli siyasilerden tutun da, zahmet edip araştırmadan 'Uğur Mumcu'luğa soyunan gazeteciler de var.
Elden ele dolaşan evraklar Kübra Öztürk'ün başkan yardımcılığına ilişkin gerçek birer belge, itiraz eden yok. Ancak, bilinmeyen bir durum var. Masa başında ahkâm kesenlerin bihaber olduğu, belediyecilerin iyi bildiği bir tür hinlik bu. Konuyu açalım;
Birçok belediyenin uyguladığı bir yöntem… Yasanın boşluklarından girilerek farklı şekilde yürütülüyor. Bunu hemen her belediyede görmek mümkün. AK Partili MHP'li, CHP'li, HDP'li ve tekmili birden bağımsız belediye başkanları. Hâsılı, necip Türk milletinin kal-u beladan beri yapageldiği, 'pembe' türden bir takiye, ‘beyaz yutturmaca.'
Kadir Topbaş'tan Melih Gökçe'ye, Aziz Kocaoğlu'ndan 'malum belediyeye'… Deve dişi gibi seçilmişlerin adının geçebileceği yığınla örneğe rastlamak mümkün.
Olay şu: Belediye başkanı bir kişiyi asaleten müdür yapmak isterse iki yoldan birini seçiyor. Bunlardan ilki, o kişiyi sınava sokup başarılı olmasını bekliyor, ya da başkan yardımcısı olarak atadıktan hemen sonra bir alt görev olan birim müdürlüğüne asaleti ile birlikte yerleştiriyor.
Bu yöntemi yapmayan yok. Adına 'takiye, yutturmaca ya da ip üstünde kaydırmaca', ne derseniz deyiniz, ama Türkiye’nin gerçeklerinden biri de bu. Hiç bir belediye başkanı sütten çıkmış ak kaşık değil. Bunu sadece Kübra Öztürk’ün eşi yapmıyor. Geçmişten bugüne Davutoğlu'nun AK Partisi, Kılıçdaroğlu'nun CHP'si, Bahçeli'nin MHP'sine kadar belediyelerin bürokrasi kapısını açtığı bir tür çilingir.
Birileri gibi boşa konuşmamak adına araştırdım; Kübra Öztürk, Başkan yardımcısı olarak kadro aldıktan bir süre sonra 'Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü'ne asaleten ataması yapılmış. Bu kadro altındayken 'Eğitim ve Sosyal İşler Koordinatörlüğü' görevini üstlenmiş, bunu istifa tarihine kadar da yürütmüş.
Gelelim diğer konuya;
Alemdar Öztürk'ün uzak duruşunu, birlikte yola çıktığı ekip arkadaşlarına sahip çıkmayışını her vesile ile kaleme alıp, en sert şekliyle eleştiren bir kişiyim. Başkanlığa giden süreçte yanında yer almış olmama rağmen seçim sonrası tebrik ziyareti hariç, 1 bilemedin 2 kere, o da biri belediye önünde ayaküstü iki kelam etmişliğimiz dışında görüşmüşlüğümüz, telefonda dahi konuşmuşluğumuz yoktur. Ama bu iş başka; burada haksızlık yapılıyor. Konu ahde vefaya geldiğinde her türlü eleştiriyi hak etmiş de olsa partisi tarafından yöneltilen suçlamaları reva görmüyorum. Kaldı ki, Kozan eski Belediye Başkanı Kazım Özgan'ın eşi Zehra Hanım gerçeği orta yerde durmuyor mu?
Zehra Özgan, Kozan Belediyesinde imza yetkili başkan yardımcısı değil miydi, şimdiki tepkilerin hangisi Kazım Özgan'a gösterildi?
İl Başkanı Fikret Yeni'nin basın toplantısında dediği gibi, "ben onu bilmiyorum" demekle işin içinden sıyrılmak mümkün mü?
Olay kısa cümlelerle geçiştirilecek basitlikte değil. Alemdar Öztürk'ü partiden ihraç etmek işin kolay yanı. İhraçtan sonra sular durulacak mı? AK Parti ve karar vericileri yıpranmayacak mı? İnsanlar, "Bu memleketin cumhurbaşkanlarına, başbakanlarına ağız dolusu küfredenlere, hırsızlıkta, soygunda rakip tanımayanlara ilişemediniz, gücünüz partinize Ceyhan tarihinde ilk kez belediye başkanlığını hediye eden genç bir adama mı yetti" demeyecek mi?
"Ömer Çelik'in Ceyhan'da kalp spazmı' geçirmesine neden olan 500 kişilik bir topluluğa konuştuğu fiyaskolu günler ne çabuk unutuldu" diye sormayacaklar mı?
GÜNAH KEÇİSİ OLMAK
Yahudiler ayinlerinde günahlarını bir keçiye yükleyerek arınmak gayesi ile o keçiyi uçurumdan aşağı atarlardı. Günah Keçisi deyimi oradan gelir. Müslümanlık alnı secdeye koymakla değil, doğru ve yanlışı ayırt kabiliyeti ve ameli duruşta saklıdır. Müslüman görünümünde Yahudi olmamak için şimdi sınav zamanıdır. (AE)
