Bu durum, birkaçı hariç hemen her belediye döneminde yaşanmış bir vakıa ama, 30 Mart 2014 tarihinden sonra yaşananlar tam anlamıyla ibretlik.
Adana Büyükşehir Belediyesinde yaşandığı öne sürülenlerden ötürü rahatsız olmayan neredeyse kimse yok.
Devasa bir listeden söz ediliyor. Haber yapacağımızın anonsu ile birlikte ATM sistemini kuran zihniyet harekete geçip çoktan tedbirini almış durumda. Minareyi çalıp kılıfını hazırlayanlara koz vermeme adına, 'havada bulup, tavada pişiren' asalak ve kan emicileri teşhir etmek istemedik. Gerek görülürse adli makamlarla paylaşabiliriz.
Konu havadan para kazananlara gelmişken, ASKİ'yi adım adım batağa götüren, Bir zamanlar büyükşehirin kasası ve finans kaynağı olan ASKİ'nin gövdesine kurt düşüren döngünün bir unsurunu gözlerinizin önüne sermek istiyoruz:
ASKİ'de ters liyakat sistemi
Hüseyin Sözlü göreve geldikten sonra iş disiplinin kaybolduğunu, konularında uzmanlaşmış ekibin darmadağın edildiğini savunanlar olayı şöyle özetliyor.
"Kurumda üniversite mezunu yetişmiş elemanlar var. Teknik birimlerde bu insanların yükselme çizgisine ilerlemesi, şef, amir ve müdür olması gerekirken, eşin dostun, yandaşın önü sonuna kadar açılıyor. Bugün bu yolla onlarca lise mezunu teknisyen, teknisyenler şube müdürü, 2 yıllık yüksek okul mezunları ise daire başkanı olabiliyor.
Yıllarca dirsek çürütüp mühendislik diplomasına sahip olanlar vasıfsız bu kişilerin emrinde çalışmaya zorlanıyor.
Torpile dayalı atamalar nedeni ile ASKİ ve diğer birimlerde aylık '7.500 Liralık' ballı maaş hedefi yüzünden belediye hizmetlerinde olağanüstü bir acemilik sürecinin yaşandığı herkesin malumu.
Bugünkü tarih itibarı ile teknik kadroda yapılan üst düzey atamaların büyük çoğunluğunun mesleki kalite ve yeterlikten uzak kişilerden oluştuğuna dikkat çekiliyor.
Teknisyen kadrosundaki İ.K.'nin asaleten daire başkanlığına atanması, lise mezunu N.İ.'nin şube müdürlüğüne vekalet ettirildikten sonra 2 yıllık myo mezuniyetinin ardından durum engeline rağmen asaletin verilmesi,
Mezuniyet ve memuriyet durumu yeterli olmayan İ.A.'ın önce şube müdürü yapılıp, sonra da xxx daire başkanlığına atanması sadece birkaç örnek..
S.K.'nın fizik öğretmeni karısı için 2016 yılında 'Yazı İşleri ve Kararlar Daire Başkanlığı' kurulması, işe gelmesine gerek kalmadan evden durumu idare etmesi için, sonradan 'Teftiş Kurulu Başkanı' yapılmasının ardından, daire başkanlığının oldu bittiye getirilerek ortadan kaldırılması ASKİ'nin nasıl bir atmosferin içinde bulunduğunun açık bir göstergesi değil mi?
2014 öncesini mumla arar olduk.
Cezaevlerinde sayım sonrası gardiyanlar mahkûmlara hitaben 'Allah kurtarsın arkadaşlar' der. Adanalıların makûs talihi, dileriz 2019'u beklemeden sona erer.
Temennimiz odur ki, Allah Adana'yı tez zamanda kurtarsın. Süre uzadıkça toparlamak daha da zorlaşacak.