Bakmayın öyle 'Sözlü'ye destek için geri çekildiği laflarına. Sözlü’ye arka çıkmış olsa bu işe en başından kalkışmaz, beklentilerine olumlu yanıt verirdi.
Adaylığını yakınlarının istemediğine ilişkin yaklaşımı da doğru değil. Gökhan Durak'ın hırsı babasından aşağı kalmaz. Baba oğulun kafa kafaya vererek bağımsız adaylık konusunda karar almış olduğunu cümle alem biliyor. Bunu en yetkili ağızdan, aileye çok yakın bir siyasetçiden de duymuştum.
Olayın aslı başka…
Aytaç Durak adaylığını açıklamayı düşündüğü günlerde yanında sadece üç kişi vardı. Belediye eski bürokratlarından Durmuş Öktem, Durak'ın CHP’den aday gösterilmesi için canla başla çalışan Belediye Meclis üyesi Fatih Özgür ve Gökhan Durak…
Bu üçlü, Durak'ın açık ara kazanacağına inanıyordu.
Sık sık Şanlıurfa’daki Fakıbaba örneğini verdiler. Türk halkının her zaman mağdurun yanında yer alacağı şeklindeki sözlerle intikam ateşi ile yanmakta olan Durak'ı hazır hale getirdiler.
Resmi kararın açıklanmasına sayılı günler kala Baraj Yolundaki Durak İnşaat’ta seçim stratejilerine hız verildi. Mahalleler harita üzerinde sözü geçen kişilere taksim edildi.
Çukurova TV’de yeniden yapılanmaya gidildi. Adana kamuoyunda Durak fanatiği olarak bilinen bazı gazetecilerden takviye alındı.
Bütün bu gelişmeler Ceyhan’da son günlerini yaşayan Hüseyin Sözlü'yü son derece rahatsız ediyordu. Sözlü'nün aracılar vasıtası ile yaptığı girişimler her defasında boşa çıktı. Aytaç Durak 'Nuh diyor Peygamber demiyordu.' Kesin kararlıydı, kimseyi desteklemeyecek, kendisi aday olacaktı.
Hüseyin Sözlü'nün -partisiz başkanın meclis üyelerine hâkim olamayacağına- ilişkin el altından yaptığı göndermelere "Her partiden meclis üyesi ile çalışırım, benim için sorun teşkil etmez" diye karşılık veriyordu. Amacı, sadece AK Parti ve CHP'ye değil, MHP'ye de adamakıllı ders vermekti.
Aytaç Durak’ın bağımsız adaylığını ilan ettiği günün sonrasında MHP’li bazı kanaat önderlerinin ziyareti de manidardı. Bu yöndeki girişimler MHP içinde çözülmeler olduğu şeklinde yorumlandı.
Seçim hazırlıkları gövde gösterisi ile başladı. Durak'ın 30 Mart seçimlerine 10 milyon lira (10 trilyon) kaynak ayırdığı söyleniyordu.
30 adet şehirlerarası otobüs giydirilmek üzere bekletiliyordu. Araç giydirme işine T.G.M.M. işletmesi sahibi Celal Haktanır'ın da 35 bin lira (35 milyar) ile destek verdiği belirtildi.
Haber siteleriyle reklam görüşmeleri yapıldı. Gazetelere tam sayfa ilanlar verildi. Sokak ve caddeler dev afişlerle süslendi. Gösterişli seçim büroları hazırlandı.
Adana Demirspor - Adanaspor derbisini canlı yayınlayan TRT spor kanalında devre arasında 'bıktırana kadar' onlarca kez reklamı yayınlandı.
Tüm ihtişama rağmen çok önemli bir şeyin eksik olduğu farkedildi.
Paraya, pula, her türlü ara gazına karşın Durak'ın arkasında öyle şişirildiği gibi ciddi bir halk desteğinin olmadığı anlaşıldı.
Adana merkez ve bazı ilçelerde yaptırdığı nabız yoklamalarında umduğunu bulamamış, baba ocağı Karaisalı’da bile arkası kalmamıştı.
Hemşerisi eski bakan Ersin Koçak ve bazı söz sahipleri Karaisalı'da Durak'ın karşısında yer alacaklarını duyurdular.
Aşiretlerin kitleler üzerinde söz sahibi olduğu Şanlıurfa’da Fakıbaba'nın başarısı anlaşılabilir bir durumdu. Adana’da ise dağınık bir yapı hakimdi. Seçmen partilere angaje olmuş vaziyette idi. Adı Durak'ta olsa bağımsız bir adayaelle tutulur bir oy yüzdesinin çıkmayacağı kısa zamanda anlaşıldı.
'Yüzde 25’le seçim kazanacağına' ilişkin açıklamasının aslında gerçeklere ne denli ters düştüğüne inanmaya başlamıştı.
Bugün seçim olsa arkasından kimsenin gelmeyeceği ayan beyan ortadaydı.
30 Mart seçim sandığından çıkacak tablonunolası sonuçlarını hesaplayarak adaylık hevesini kısa kesmek zorunda kaldı.
76 yaşındaki efsanenin nefesi sadece 1 hafta dayanabildi.
Durak karizmayı fena çizdirdi.
AK Parti’de istenmeyen, MHP'den dışlanan, CHP’nin kapısından içeri dahi sokulmayan Aytaç Durak efsanesi çok değil bir kaç gün içinde tarumar oldu.
Kendine faydası dokunmayacak durumda olanın,
'İsa'ya da Musa'ya da' yararının olmayacağı aşikâr iken...
(. . .)
Gözyaşları içinde...
Tanrı Günahlarını Af Eyleye...
Adaylığını yakınlarının istemediğine ilişkin yaklaşımı da doğru değil. Gökhan Durak'ın hırsı babasından aşağı kalmaz. Baba oğulun kafa kafaya vererek bağımsız adaylık konusunda karar almış olduğunu cümle alem biliyor. Bunu en yetkili ağızdan, aileye çok yakın bir siyasetçiden de duymuştum.
Olayın aslı başka…
Aytaç Durak adaylığını açıklamayı düşündüğü günlerde yanında sadece üç kişi vardı. Belediye eski bürokratlarından Durmuş Öktem, Durak'ın CHP’den aday gösterilmesi için canla başla çalışan Belediye Meclis üyesi Fatih Özgür ve Gökhan Durak…
Bu üçlü, Durak'ın açık ara kazanacağına inanıyordu.
Sık sık Şanlıurfa’daki Fakıbaba örneğini verdiler. Türk halkının her zaman mağdurun yanında yer alacağı şeklindeki sözlerle intikam ateşi ile yanmakta olan Durak'ı hazır hale getirdiler.
Resmi kararın açıklanmasına sayılı günler kala Baraj Yolundaki Durak İnşaat’ta seçim stratejilerine hız verildi. Mahalleler harita üzerinde sözü geçen kişilere taksim edildi.
Çukurova TV’de yeniden yapılanmaya gidildi. Adana kamuoyunda Durak fanatiği olarak bilinen bazı gazetecilerden takviye alındı.
Bütün bu gelişmeler Ceyhan’da son günlerini yaşayan Hüseyin Sözlü'yü son derece rahatsız ediyordu. Sözlü'nün aracılar vasıtası ile yaptığı girişimler her defasında boşa çıktı. Aytaç Durak 'Nuh diyor Peygamber demiyordu.' Kesin kararlıydı, kimseyi desteklemeyecek, kendisi aday olacaktı.
Hüseyin Sözlü'nün -partisiz başkanın meclis üyelerine hâkim olamayacağına- ilişkin el altından yaptığı göndermelere "Her partiden meclis üyesi ile çalışırım, benim için sorun teşkil etmez" diye karşılık veriyordu. Amacı, sadece AK Parti ve CHP'ye değil, MHP'ye de adamakıllı ders vermekti.
Aytaç Durak’ın bağımsız adaylığını ilan ettiği günün sonrasında MHP’li bazı kanaat önderlerinin ziyareti de manidardı. Bu yöndeki girişimler MHP içinde çözülmeler olduğu şeklinde yorumlandı.
Seçim hazırlıkları gövde gösterisi ile başladı. Durak'ın 30 Mart seçimlerine 10 milyon lira (10 trilyon) kaynak ayırdığı söyleniyordu.
30 adet şehirlerarası otobüs giydirilmek üzere bekletiliyordu. Araç giydirme işine T.G.M.M. işletmesi sahibi Celal Haktanır'ın da 35 bin lira (35 milyar) ile destek verdiği belirtildi.
Haber siteleriyle reklam görüşmeleri yapıldı. Gazetelere tam sayfa ilanlar verildi. Sokak ve caddeler dev afişlerle süslendi. Gösterişli seçim büroları hazırlandı.
Adana Demirspor - Adanaspor derbisini canlı yayınlayan TRT spor kanalında devre arasında 'bıktırana kadar' onlarca kez reklamı yayınlandı.
Tüm ihtişama rağmen çok önemli bir şeyin eksik olduğu farkedildi.
Paraya, pula, her türlü ara gazına karşın Durak'ın arkasında öyle şişirildiği gibi ciddi bir halk desteğinin olmadığı anlaşıldı.
Adana merkez ve bazı ilçelerde yaptırdığı nabız yoklamalarında umduğunu bulamamış, baba ocağı Karaisalı’da bile arkası kalmamıştı.
Hemşerisi eski bakan Ersin Koçak ve bazı söz sahipleri Karaisalı'da Durak'ın karşısında yer alacaklarını duyurdular.
Aşiretlerin kitleler üzerinde söz sahibi olduğu Şanlıurfa’da Fakıbaba'nın başarısı anlaşılabilir bir durumdu. Adana’da ise dağınık bir yapı hakimdi. Seçmen partilere angaje olmuş vaziyette idi. Adı Durak'ta olsa bağımsız bir adayaelle tutulur bir oy yüzdesinin çıkmayacağı kısa zamanda anlaşıldı.
'Yüzde 25’le seçim kazanacağına' ilişkin açıklamasının aslında gerçeklere ne denli ters düştüğüne inanmaya başlamıştı.
Bugün seçim olsa arkasından kimsenin gelmeyeceği ayan beyan ortadaydı.
30 Mart seçim sandığından çıkacak tablonunolası sonuçlarını hesaplayarak adaylık hevesini kısa kesmek zorunda kaldı.
76 yaşındaki efsanenin nefesi sadece 1 hafta dayanabildi.
Durak karizmayı fena çizdirdi.
AK Parti’de istenmeyen, MHP'den dışlanan, CHP’nin kapısından içeri dahi sokulmayan Aytaç Durak efsanesi çok değil bir kaç gün içinde tarumar oldu.
Kendine faydası dokunmayacak durumda olanın,
'İsa'ya da Musa'ya da' yararının olmayacağı aşikâr iken...
(. . .)
Gözyaşları içinde...
Tanrı Günahlarını Af Eyleye...