Bir şeyin değişmesi ile her şey değişecekti ama değişen Sözlü oldu!
Hal ve gidişat kötü…
Hamasi nutuklara gerek yok. Aslında ülkücülerin de hamasi nutuk dinlemeye hiç ihtiyacı yok.
Belediye bünyesindeki taklacıların, hısım ve akrabalarına iş bulanların, işe gitmedikleri halde maaş alanların, düne kadar Pensilvanya dahil, Kemal Kılıçdaroğlu dahil çalmadık kapı bırakmayan sözüm ona ülkücü geçinenlerin giderayak işe aldığı insanlara ekmek kapısı aralayanların işe aldıkları kişileri bizim hamasi nutuk dinlemeye zorlanan ülkücüler seyretmek zorunda kalacaklar.
Seçimlerde Sözlü’nün 'benim afişlerim Kayseri il sınırlarını geçerek Kayseri’nin köylerine kadar asıldı. Oradaki bir köylü afişleri asan ülkücü gençlere -evlatlarım burası Adana değil. Kayseri burası. Siz Adana adayının afişlerini Kayseri’ye asıyorsunuz- diyerek övündüğü Ülkücüler üzerinde soğuk düş etkisi yaratan -işe kimseyi almayacağım- açıklaması adeta Ülkücü gençler üzerinde soğuk düş etkisi yarattı.
Camiasına sahip çıkmayan belediye başkanlarının bugün akıbetlerinin ne olduklarını biliyoruz, görüyoruz, yaşıyoruz.
Dedik ya, ‘hal ve gidişat kötü’ diye.
Evimize ekmek bile götüremezken bir umut rızkımızı Sözlü’nün kazanması için harcadık. Adananın ülkücü bir başkanı olursa hepimiz rahat eder kimsesizlerin kimsesi olur dedik. Ama gelinen noktaya bakıyoruz değişen hiçbir şey yok eskiden Büyükşehir belediyesi vardı ama başkanı bizden değildi. Şimdi başkanı bizden ama belediyemiz yok.Daha daire müdürleri bile atanamadı.
Şimdi bu yazdıklarıma sırça köşkte oturanlar karşı çıkacak ya da kraldan fazla kralcı olanlar sesini yükseltecek. Ama herkes gerçeği bilecek bizim yazdıklarımız tabanın sesidir Anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az.
Söz ağızdan çıkar…
En azından çıkması gerekir. İnsanın verdiği söz senettir. Ülkücü insan için söz 'senetten daha da ötedir' ve kutsaldır.
Hüseyin Sözlü’nün yerel seçimler öncesinde söylemleri ile bugün ortaya koyduğu eylemleri aslında mercek altına yatırmak gerekiyor.
Hal ve gidişat kötü…
'Bir şey değişecek, her şey değişecek' diyen Sözlü, son meclis oturumunda yaptığı 'araç sayıları da personel sayıları da azalacak' sözü ile 8 bin 500 kişilik belediye kadrolarından azalma olacağının sinyalini verdi.
Bu sinyal aslında sağa dönüş sinyali olarak beklendi ama bizim başkan yanlışlıkla aracının sinyalini sola dönüş olarak verdi.
Hamasi nutuklara gerek yok. Aslında ülkücülerin de hamasi nutuk dinlemeye hiç ihtiyacı yok.
Asıl ihtiyaç 'ekmek' kavgası…
Belediye bünyesindeki taklacıların, hısım ve akrabalarına iş bulanların, işe gitmedikleri halde maaş alanların, düne kadar Pensilvanya dahil, Kemal Kılıçdaroğlu dahil çalmadık kapı bırakmayan sözüm ona ülkücü geçinenlerin giderayak işe aldığı insanlara ekmek kapısı aralayanların işe aldıkları kişileri bizim hamasi nutuk dinlemeye zorlanan ülkücüler seyretmek zorunda kalacaklar.
Seçimlerde Sözlü’nün 'benim afişlerim Kayseri il sınırlarını geçerek Kayseri’nin köylerine kadar asıldı. Oradaki bir köylü afişleri asan ülkücü gençlere -evlatlarım burası Adana değil. Kayseri burası. Siz Adana adayının afişlerini Kayseri’ye asıyorsunuz- diyerek övündüğü Ülkücüler üzerinde soğuk düş etkisi yaratan -işe kimseyi almayacağım- açıklaması adeta Ülkücü gençler üzerinde soğuk düş etkisi yarattı.
Biz mi yanlış anladık? Yoksa Sayın Sözlü mü yanlış anlattı!
Camiasına sahip çıkmayan belediye başkanlarının bugün akıbetlerinin ne olduklarını biliyoruz, görüyoruz, yaşıyoruz.
Elde var sıfır…
Hüseyin Sözlü’nün değişim içinde olmasında AKKURTLARA oda ayarlamak gayreti var ise söylesin de bilelim.
Dedik ya, ‘hal ve gidişat kötü’ diye.
Hüseyin Sözlünün MHP’den geldiğini, MHP’lilerin gayreti ile seçildiğini unutup -ben herkesten oy aldım- diyerek değişmesini, MHP’deki reislere, başkanlara, ocak başkanlarına, Asenalara, Bozkurtlara sırtını çevirmesi demek, -bir şeyin ve her şeyin değişmeyeceği’- anlamına geldiğini tez elden idrak etmesi gerekiyor.
Görünen o ki -Adanada bir şey değişecek, her şey değişecek- sloganıyla yola çıkan ve bu söylediklerine de halkı inandırarak Adana Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen sn Sözlü ’nün kafası karışmış durumda. Ülkücü tabanın birleştirici gücü olup tabandaki küskünlükleri bitirip birliği sağlayacağına inanılan sn.Sözlü ‘nün koltuğa oturalı 1 ayı geçmesine rağmen harekete geçmemiş olması tabandaki küskünlükleri arttırıyor.Herkes dertli ,insanlarla konuştuğumda biz gecemizi gündüzümüze katarak Sözlü başkanın yanında yer aldık ve her platforma ona destek verdik.Çoğumuz işsiz gençleriz .
Evimize ekmek bile götüremezken bir umut rızkımızı Sözlü’nün kazanması için harcadık. Adananın ülkücü bir başkanı olursa hepimiz rahat eder kimsesizlerin kimsesi olur dedik. Ama gelinen noktaya bakıyoruz değişen hiçbir şey yok eskiden Büyükşehir belediyesi vardı ama başkanı bizden değildi. Şimdi başkanı bizden ama belediyemiz yok.Daha daire müdürleri bile atanamadı.
Seyhan ve Çukurova belediye başkanları son zamanlarda ortaya çıktıkları halde kadrolaşmalarını tamamlamışken içinde en deneyimli olan en önce yola çıkan Sözlü’nün oturmuş bir kadrosu yok atanan memurlar bile çay ocağında oturuyor makamları yok. Daha görevlendirme yapılmamış. Yani belediyede tam bir keşmekeş havası hakim.Belediye Ceyhan’dan gelen guruplarla doldurulmuş durumda. Bakmayın siz sırça köşkünden karnı tok sırtı pek arkadaşımızın iş güzarlar ortalığı karıştırıyor. Sözlü başkan herkesi düşünüyor dediğinde. Kendisi belediye başkanlığının ilk haftasında göreve başladı. Acaba iş başı yapmasaydı böyle konuşurmuydu muaamma.Birde ceyhan neden bu kadar ayrı tutuluyor anlayamadım neticede orada MHP Ceyhan’da seçimi kazanamadı. Yani üç dönem belediye başkanlığı yapmış Sözlü ‘nün selamı Ceyhan’ı almaya yetmedi. Aday yanlıştı diyenlere şunu söylemek isterim.
Seferberlik esnasında teşkilat sorgulanmaz bu dava kişilere bağlı değildir. Önce ülkücülüğü öğrenin. Tüm bunlar yetmezmiş gibi Sn Sözlü belediyede çalışan sayısı fazla işçi çıkartacağız diye açıklama yaparak yüreğimizi dağladı.Kaç kişi aldın istihdam ettinizde işçi çıkartacaksınız. En iyi ihtimalle kadrolaşmak için bu açıklamayı yapmış olduğunuzu düşünürsek bu yavaşlılıkla ,doldur boşalt işlemi üç ay sürer ve önümüzde de cumhurbaşkanlığı süreci var. Tabandaki hiçbir insanın bu süreyi bekleyecek gücü yok. Küskünlükler artıyor sn Sözlüye duyulan sevgi saygı ve güven azalıyor. Şu an insanlar sn Sözlü’den hayır yok bari müdürlerden yetkililerden tanıdık bulma peşinde. Hoş onlarda ya telefona çıkmıyor ya kapısında yarım saat bekletiyor. Dik duruşlu harbi yetkililerse insanlarla görüşüyor ama bişey yapamamanın çaresizliğini yaşayarak, kendileri de inanmadığı halde bekle diyor. Yani herkes can derdine düştü. Haliyle can derdine düşünce insanlar,zorlukla kurulan ekipler dağılacak, işe giren, giremeyeni unutacak, giremeyen,girene kin besleyecek. Ve tabanda kopmalar başlayacak,
Seferberlik esnasında teşkilat sorgulanmaz bu dava kişilere bağlı değildir. Önce ülkücülüğü öğrenin. Tüm bunlar yetmezmiş gibi Sn Sözlü belediyede çalışan sayısı fazla işçi çıkartacağız diye açıklama yaparak yüreğimizi dağladı.Kaç kişi aldın istihdam ettinizde işçi çıkartacaksınız. En iyi ihtimalle kadrolaşmak için bu açıklamayı yapmış olduğunuzu düşünürsek bu yavaşlılıkla ,doldur boşalt işlemi üç ay sürer ve önümüzde de cumhurbaşkanlığı süreci var. Tabandaki hiçbir insanın bu süreyi bekleyecek gücü yok. Küskünlükler artıyor sn Sözlüye duyulan sevgi saygı ve güven azalıyor. Şu an insanlar sn Sözlü’den hayır yok bari müdürlerden yetkililerden tanıdık bulma peşinde. Hoş onlarda ya telefona çıkmıyor ya kapısında yarım saat bekletiyor. Dik duruşlu harbi yetkililerse insanlarla görüşüyor ama bişey yapamamanın çaresizliğini yaşayarak, kendileri de inanmadığı halde bekle diyor. Yani herkes can derdine düştü. Haliyle can derdine düşünce insanlar,zorlukla kurulan ekipler dağılacak, işe giren, giremeyeni unutacak, giremeyen,girene kin besleyecek. Ve tabanda kopmalar başlayacak,
Şimdi bu yazdıklarıma sırça köşkte oturanlar karşı çıkacak ya da kraldan fazla kralcı olanlar sesini yükseltecek. Ama herkes gerçeği bilecek bizim yazdıklarımız tabanın sesidir Anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az.