Konuya soru ve yanıt şıkları ile başlayalım:
MHP Çukurova Belediye Başkan aday adayı Ali Uğur Akbaş’ı nereden tanırsınız?
a) Gece hayatından
b) Magazin basınına düşen aile kavgalarından
c) Marjinal birlikteliklerinden
d) Para düşkünü sevgililerinden
Akbaş’ın MHP’lilikle, ülkücülükle işinin olmadığını bilmek için kâhin olmaya gerek var mı?
Akbaş, kendisini MHP Çukurova Belediye Başkan adayı olarak ilan etmesine karşın, bugüne kadar gerçek anlamda ne Türk Milliyetçisi olarak görüntü verdi ne de ülkücülüğün yanına yaklaşabildi.
Daha uygun sıfat bulunamadığından ötürü bazıları ona iş adamı diyor.
İş adamlığını nereden kazanmıştır?
Lüks yaşam tarzını nasıl elde etmiştir?
Devletin maliyesi, emniyeti ve de adliyesi araştırmalı ve elbetteki neticelendirmelidir.
…
Milliyetçi Hareket gibi Türkiye’nin sigortası bir partiden Çukurova Belediye Başkan aday adayı olan bir münasebetsizin ahlâki değerlerden nasibini almayan davranışını haber sitemizden duyurmuştuk.
Meslek teşekkülümüz Çukurova İnternet Gazetecileri Derneği’ de böylesi edep dışı bir davranışa kayıtsız kalmayarak Ali Uğur Akbaş’ı kınadı.
Telefon konuşmasına an be an şahit olan bir dolu insanın net şekilde duyduğu küfürler sayesinde ‘Ali Uğur Akbaş’ınnasıl bir adam olduğunu’ cümle âlem öğrendi.
Seviyesine inmemekle birlikte, kendisini tarif eden sinkaflı sözlerine ayna tuttuğumuzu belirtmiştik.
MHP’ye yakışmayan böylesi bir insanın maskesini düşürdüğümüz için ne mutlu bize.
Başta, MHP İl Yönetiminde görev yapan birçok isim olmak üzere gelen tebrik telefonlarına yetişemez olduk.
…
Bu noktaya nasıl gelindi hemen anlatalım:
Kendi köşemde pazartesi günü yayınlanmak üzere bir anons vermiştim. Yazının başlığında ‘Bir Ali Uğur Akbaş Yazısı’ cümlesi vardı. Yazı içeriğinde ‘Pazartesi Gününü Bekleyin’ anonsundan başka herhangi bir yazı metni bulunmuyordu.
Pazartesi günkü köşe yazımızda ‘Ali Uğur Akbaş’ın bırakınız adaylığını, aday adaylığının bile ülkücü camiaya zarar vereceğini, zira böylesi bir ismin muhafazakâr değerlere sahip Türk Milliyetçileri tarafından asla kabul görmeyeceğini’ belirtecektik.
Küfürbazın basın işlerini yürüten Serdar Akın, ‘Akbaş’ın hesap hatası yaptığını söyledi. Akın’ın dediğine göre, ‘İstanbul’dan birisi arayarak facebook’ta kendisine hakaret edildiğini söylemiş, o da bu hakaret yazısını köşe yazımızda kaleme aldığımızı düşünmüş.’
Yani 'tahtaya yan basmış...'
Yani 'tahtaya yan basmış...'
Olayın aslı aynen böyle...
...
Bizim yerimizde bir başkası olsa bunca densizliğe karşılık bunlarla yetinir miydi?
Bizim yerimizde bir başkası olsa bunca densizliğe karşılık bunlarla yetinir miydi?
Misal; eski karısı şarkıcı Gülbin Vardar’ın Ali Uğur Akbaş hakkındaki iddialarına yer vererek insan içine çıkamayacak hale getirmez miydi?
Ya da şimdiki eşi Yeliz Yeşilmen’in şöhret öncesi çalışma hayatını tefrika halinde masaya yatırmaz mıydı?
Başkasını bilemem ama ben bunların hiç birisine tevessül etmem…
Ayrıca, ne ona ne de bir başkasına 'Angut' sıfatını yakıştırmam…
Frankenstein adını ise asla dilime dolamam…
Yaptığım, söylediğim ve de yapacağım şeyler her daim bellidir;
MHP’liğe, ülkücülüğe, Türk Milliyetçiliğine,
Milli ve manevi değerlere yakışmayan insanların bırakınız belediye başkan aday adaylığını,
MHP’nin kapısının önünden geçmemesi için ne gerekiyorsa onu yaparım.
Yunus Emre'nin Taptuk Dergahına eğri odun sokmadığı gerçeği ile...
Orhan Veli'nin dediği gibi:
'İşim gücüm budur benim...'
Yunus Emre'nin Taptuk Dergahına eğri odun sokmadığı gerçeği ile...
Orhan Veli'nin dediği gibi:
'İşim gücüm budur benim...'