Dünyayı titreten klasik dönem Osmanlı ordusunun en önemli özelliğini biliyor musunuz?
Yavuz Sultan Selim’in ordusuyla yaşadığı bir hadiseyi tarihçilerin dilinden aktaralım;
Mısır'a giderken ordu-yi hümâyûnun Gebze yakınlarından geçtiği yerler hep bağlık-bahçelikti.
Sultan Selîm Han:
Sultan Selîm Han:
'Acabâ askerlerim, sahibinden müsâadesiz üzüm ve elma koparıp yediler mi?' diye düşüncelere daldı.
Sonra yeniçeri ağasını huzûruna çağırttı:
"Ağa fermânımdır. Bütün yeniçeri, sipâhî ve azap askerlerimin heybeleri yoklansın. Heybesinde bir elma veya üzüm salkımı çıkan asker olursa, derhâl huzûruma getirilsin" diye emretti.
Yeniçeri ağası derhâl harekete geçerek heybeleri araştırdı. Daha sonra Sultân'ın huzûruna gelerek:
"Sultânım koparılmış hiçbir elma ve meyve izine rastlamadık" dedi.
Yavuz, bu habere çok sevindi. Üzerindeki ağırlık ve zihnindeki düşünceler kalktı. Sonra ellerini açarak:
"Allâhım! Sana sonsuz hamd ü senâlar olsun. Bana haram yemeyen bir ordu ihsân eyledin" diyerek duâ etti ve ağaya:
"Şâyet askerlerim izinsiz meyve koparmış olsalardı, Mısır seferinden vazgeçerdim. Çünkü, haram yiyen bir ordu ile beldelerin fethi mümkün olmaz" dedi.
Yavuz'un bu güzel hâli neticesinde ilâhî nusret ve inâyet tecellîleri dâimâ ona yâr olmuştur.
BİR MENKIBE DE KÂNUNİ SULTAN SÜLEYMAN ZAMANINDAN…
Kanuni Sultan Süleyman Han haçlı saldırılarına son vermek için ordusuyla sefere çıkmıştı. Ordu ağır ağır ilerliyordu. Yol dar olduğundan ordu mecburen bağların içinden geçiyordu. Hava çok sıcak olduğundan asker susuzluktan kıvranıyordu.
Çok güzel üzümleri bulunan bir bağdan geçerken askerin biri dayanamayıp bağdan bir salkım üzüm kopararak biraz olsun susuzluğunu giderdi. Sonra da, asma ağacına yediği üzümün çok üzerinde bir para bağlayarak yoluna devam etti.
Çok geçmeden mola verildi. Asker, kan ter içinde bir köylünün koşarak geldiğini gördü. Hıristiyan köylü ısrarla Padişah ile görüşmek istiyordu. Köylüyü Kanuni'nin huzuruna götürdüler.
Kanuni sordu:
Kanuni sordu:
- Nedir bu hâlin, kan ter içinde kalmışsın, yoksa askerler sana zarar mı verdi?
- Ben şikayet için değil memnuniyetimi bildirmek için geldim. Böyle bir askeri, böyle bir komutanı tebrik etmemek insafsızlık olur.
- Askerlerim sizi memnun edecek ne yapmışlar?
- Askerleriniz bağdan geçtikten sonra, asmanın dalında bağlı bir kese gördüm. İçini açtığımda para vardı. Dikkatli baktığımda bir salkım üzümün koparıldığını gördüm. Anladım ki koparılan üzümün parası olarak bırakılmış. Sizde böyle güzel ahlaklı asker olduğu müddetçe sırtınız yere gelmez.
Kanuni derhal o askerin bulunmasını emretti. Hıristiyan köylü bu askere ne gibi mükafat verecek diye merakla beklemeye başladı. Nihayet asker bulunup padişahın huzuruna getirildi.
Kanuni, "Niçin izinsiz iş yaparsın?Parası verilmiş olsa bile sahibinden habersiz mal almanın caiz olmadığını bilmiyor musun" diye askeri azarladı. Sonra da, "Bu asker derhal ordudan uzaklaştırılsın" diye emir verdi.
Kanuni, "Niçin izinsiz iş yaparsın?Parası verilmiş olsa bile sahibinden habersiz mal almanın caiz olmadığını bilmiyor musun" diye askeri azarladı. Sonra da, "Bu asker derhal ordudan uzaklaştırılsın" diye emir verdi.
Hıristiyan köylü heyecanla Kanuni'ye sordu:
- Ben bu askerin mükafatlandırılması için gelmiştim, siz onu niye cezalandırdınız?
- Kursağında haram lokma bulunan bir askerle zafer kazanılmaz. Bunun için ordudan attım. Eğer aldığı üzümün parasını bırakmamış olsaydı zalimlerden olurdu. İşte o zaman kellesini bile zor kurtarırdı…
Aynı ordu Belgrat yakınlarında, yine mola vermişti. Askerler susuzluklarını gidermek, abdest almak için çeşme arıyorlardı. Bir manastırın yakınında çeşme bulup ihtiyaçlarını giderirken rahip birkaç rahibeyi iyice süsleyip çeşmenin başına gönderdi. Kadınların geldiğini gören askerler hemen çeşmenin başından çekilip sırtlarını döndüler, süslü kadınlara yan gözle bile bakmadılar.
Bu durumu uzaktan ibretle seyreden rahip hemen Haçlı kumandanına şunları yazdı: "Siz bu ordu ile nasıl başa çıkabilirsiniz? Bunlar kadına-kıza, mala-mülke önem vermiyorlar. Bütün mal ve mülklerini feda ederek Allah yolunda savaşıyorlar. Herkese karşı iyi davranıp kimseye zulmetmiyorlar. Siz onlardaki bu özellikleri ortadan kaldırmadan, onlarla savaşırsanız canlarınızdan ve mallarınızdan mahrum kalacağınız açıktır. Kendinizi ölüme atmayınız."
KISSADAN HİSSE..
Ülkücülüğü severim
Tatlı su ülkücülerini sevmem
Milliyetçileri severim
Cep milliyetçilerinden hazetmem (ab)