Emin Canlı, editörümüz Azmi ERTAN'a, kahpece saldıran, 'İnsan çocuklarının' Ülkü Ocaklı olduğunu ispat etmesi gerektiğini söylerken adeta aklımızla alay ediyor. 80 öncesi dernek olan Ülkü Ocakları (ÜOD), ihtilal sonrası önce dergi sonra da vakıf hüviyetine bürünmedi mi? Vakıflarda üyelik zorunluluğu var mı?
'İnsan çocukları', ülkü ocaklarının her türlü etkinliğinde, yürüyüşünde, vehasıl her türlü eyleminde var, ama bunlar resmi üye olmadığı için, başta Sayın Canlı olmak üzere hiç bir yöneticinin parmağını kıpırtamayı gerektirecek bir durum yok öyle mi?
Güldürmeyin Allah aşkına!
Aklı henüz baliğ olmayanlara bir kaç örnek:
Ülkücü yayınları ile bu davaya gecesini gündüzünü katarak hizmet eden Turan Fm'in sahibi Ahmet Duran Çağ, Sarıçam Belediye Başkanı Bilal Uludağ ile ters düştüğü için nasıl bir işleme tabi tutuldu da, o görüntüler ibret-i alem olsun diye sosyal medyada paylaşıldı? Olay nerede kimler tarafından gerçekleştirildi?
Bir dönem, Adana Ülkü Ocakları Başkanlığı yapan Mahir Panayır'ı kahpe bir saldırı sonucu, arkadan vuran,
DSİ Bölge Müdürlüğü'nde Şube Müdürlüğü görevi esnasında, mesai vakti devletin resmi kurumunda tıpkı Panayır gibi ocak başkanlığı yapmış olan Hüseyin Yelmen'e saldıranlar kimin adına çalıştılar, nereden geldiler?
Belediye Meclis üyesi İsmail Hakkı Gözübatık emekli bir banka müdürüdür. Çevresinde sevilen sayılan, dürüst bir kişiliktir. Emekli olduktan sonra planlarından bahsederken, hedefinin meclis üyeliği olduğunu söylediğinde, "bu işler sana göre değil, önüne konulanı izzet-i nefsine yediremezsin, seni orada barındırmazlar" demiştim.
Aldığı tehditlerden ötürü MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye durumu bildirip, adli makamlara şikayet edeceğini ifade ederek, Bahçeli'den onay almasına rağmen, meclis üyeliği görevini yürütürken, iki kez kurşunlandı, ölümden döndü. Adli süreç 3.5 yıldır sürüyor. Gözübatık'ı hayattan ve ailesinden koparmak için kumpas kuranların kim/kimler olduğunu, bunların hangi güruha ait olduğunu söylememe gerek var mı?
Eskiler bilir, Muzaffer Badraslıoğlu'na yapılan olaya kadar gitmeyeceğim. Yukarıda bahsettiklerim bile teşkilat yöneticilerini harekete geçirmeye yeterli olmalıydı. Kamuoyunda 'mafya' havası veren bu çeşit görüntüler karşısında hicap duyması gerekenler bu güne kadar ne yapmışlardır, Koca bir hiç öyle değil mi?
80 öncesi işini, aşını, tahsilini feda eden, bu uğurda kanları dökülen gazilerden, canlarını veren şehitlerden utanmalısınız.
Sözün özü:
Bu davaya yakışmıyorsunuz..!
Bu davaya layık değilsiniz,