Geçen gün Adana Numune Eğitim ve Araştırma Eski Hastanesine işim düştü. Orada tesadüfen sağlık camiasının sevilen ve sayılan ismi eski Türk Sağlık Sen Başkanı Arif Dağlı ile karşılaştım. Ayaküstü sohbet ettik. Arif Dağlı’yı yorgun ve biraz canının sıkkın olduğunu, moralinin iyi olmadığını gözlemledim.
Moral bozukluğunun nedenini sorduğumda bir şey söylemedi. Her zamanki gibi mağrur ve dik duruşunu gösterdi Arif Dağlı. Karşılaştığım bu hoş olmayan durum sonrasında bazı araştırmalar yaptım. Yaptığım araştırmada bir dönemin efsanevi sendikacısı Arif Dağlı’nın moralinin neden iyi olmadığını öğrendim.
Arif Dağlı Türk Sağlık Sen Adana Şubesinin başarılı başkanlardan biriydi. Ama kendi yönetimindeki bazı insanların birleşip kendisine karşı saf tutması sonucu başkanlık görevini kaybetti. Bazılarına göre iyi niyetinin kurbanı oldu.
Arif Dağlı’nın görevinden ayrılması sonrasında Türk Sağlık Sen’in toparlanamadığını, üye sayısının giderek eridiği
söyleniyor. Hatta siyasi kulislerde ise yakın bir süreçte Türk Sağlık Sen’in Adana’da olağan üstü kongreye gidebileceği konuşuluyor. Bu durum bir hizmet ve bayrak yarışı… Buraya kadar normal! Asıl sorun bundan sonrasında.
Arif Dağlı, Türk Sağlık Sen Şube Başkanlığı yarışını kaybedince Adana Numune Eğitim Araştırma Eski Hastanesinde göreve başladı. Ama burada Kamu Sen’e bağlı bir sendikanın Adana Şubesi Başkanlığı görevini yaptığı gerekçesi ile Arif Dağlı ile kuyruk acısı olanlar üzerine çullanmaya başladı.
Özellikle, kendini bilmez bir idareci tarafından Arif Dağlı uzmanlık alanı olmayan yerlerde görevlendiriliyor. Bir nevi cezalandırılıyor. Arif Dağlı’ya yapılanlar bununla da kalmıyor. Arif Dağlı hangi birimde görev yaptıysa samimiyet kurduğu kim varsa o da aynı muameleye maruz bırakılıyor. Yani Arif Dağlı bir anlamda sürgün ediliyor.
Baskıya boyun eğmeyen Arif Dağlı başkanlık yaptığı sürece nicelerine tepki gösterdiği için haksızlığa sessiz kalamamış. Asıl üzüntü verici şey bir zamanlar gövdesi bile ortaya koyduğu, onu savunması gereken Türk Sağlık Sen Adana Şubesi ve Kamu Sen’in arkasında olmayışı...
Fırsatı eline geçirenler de Arif Dağlı'yı şube başkanlığı yaptığına bin pişman ediyor. Arif Dağlı'yı kimse koruyup kollamıyor. Görünen asıl görüntü Arif Dağlı’nın mensubu bulunduğu, bedel ödediği davasını bırakıp karşı sendikaya geçmesi için el birliği yapılması.
Yaşadıklarına rağmen hala dik duran adam gibi adam olan Arif Dağlı’nın durumuna kimin el atması gerekir: Kamu Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk’un acil olarak müdahale etmesi lazım. Arif Dağlı’ya baskı yaparak yıldırmaya çalışan hastane idarecisine gelirsek, yaptığım araştırmalar neticesinde hastanede hiçbir sağlık personelinin bu idareciyi sevmediği, kendi sendika üyelerine bile sert davrandığı ve arkasındakilere güvenerek hastanede caka sattığını öğrendim.
Bu da yetmezmiş gibi bir de onun üzerinde akrabasını çalıştığı hastaneye yerleştirmiş. Hastaneyi sanki babasının çiftliği, sattığı at gibi görüyor. İlginç marifetlerini duyduğum bu idareciye benim iki çift lafım var.
Bana bak arkadaş! Burası adana! Deveden büyük fil var… Zalimin zulmü varsa mazlumun Allah'ı var. T.C. Devletinin sana vermiş olduğu sembolik güçle görevini namusuyla yapan insanları ezmeye hakkın yok. Sen kimsin? Başta dürüstlüğüne ve samimiyetine inandığım Adana İl Sağlık Müdürü Ahmet Özel'i ve Adananın abisi olan her zaman mazlumun yanında yer alan Adana Valimiz Hüseyin Avni Coş’u olaya el atmaya davet ediyorum.
Moral bozukluğunun nedenini sorduğumda bir şey söylemedi. Her zamanki gibi mağrur ve dik duruşunu gösterdi Arif Dağlı. Karşılaştığım bu hoş olmayan durum sonrasında bazı araştırmalar yaptım. Yaptığım araştırmada bir dönemin efsanevi sendikacısı Arif Dağlı’nın moralinin neden iyi olmadığını öğrendim.
Arif Dağlı Türk Sağlık Sen Adana Şubesinin başarılı başkanlardan biriydi. Ama kendi yönetimindeki bazı insanların birleşip kendisine karşı saf tutması sonucu başkanlık görevini kaybetti. Bazılarına göre iyi niyetinin kurbanı oldu.
Arif Dağlı’nın görevinden ayrılması sonrasında Türk Sağlık Sen’in toparlanamadığını, üye sayısının giderek eridiği
söyleniyor. Hatta siyasi kulislerde ise yakın bir süreçte Türk Sağlık Sen’in Adana’da olağan üstü kongreye gidebileceği konuşuluyor. Bu durum bir hizmet ve bayrak yarışı… Buraya kadar normal! Asıl sorun bundan sonrasında.
Arif Dağlı, Türk Sağlık Sen Şube Başkanlığı yarışını kaybedince Adana Numune Eğitim Araştırma Eski Hastanesinde göreve başladı. Ama burada Kamu Sen’e bağlı bir sendikanın Adana Şubesi Başkanlığı görevini yaptığı gerekçesi ile Arif Dağlı ile kuyruk acısı olanlar üzerine çullanmaya başladı.
Özellikle, kendini bilmez bir idareci tarafından Arif Dağlı uzmanlık alanı olmayan yerlerde görevlendiriliyor. Bir nevi cezalandırılıyor. Arif Dağlı’ya yapılanlar bununla da kalmıyor. Arif Dağlı hangi birimde görev yaptıysa samimiyet kurduğu kim varsa o da aynı muameleye maruz bırakılıyor. Yani Arif Dağlı bir anlamda sürgün ediliyor.
Baskıya boyun eğmeyen Arif Dağlı başkanlık yaptığı sürece nicelerine tepki gösterdiği için haksızlığa sessiz kalamamış. Asıl üzüntü verici şey bir zamanlar gövdesi bile ortaya koyduğu, onu savunması gereken Türk Sağlık Sen Adana Şubesi ve Kamu Sen’in arkasında olmayışı...
Fırsatı eline geçirenler de Arif Dağlı'yı şube başkanlığı yaptığına bin pişman ediyor. Arif Dağlı'yı kimse koruyup kollamıyor. Görünen asıl görüntü Arif Dağlı’nın mensubu bulunduğu, bedel ödediği davasını bırakıp karşı sendikaya geçmesi için el birliği yapılması.
Yaşadıklarına rağmen hala dik duran adam gibi adam olan Arif Dağlı’nın durumuna kimin el atması gerekir: Kamu Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk’un acil olarak müdahale etmesi lazım. Arif Dağlı’ya baskı yaparak yıldırmaya çalışan hastane idarecisine gelirsek, yaptığım araştırmalar neticesinde hastanede hiçbir sağlık personelinin bu idareciyi sevmediği, kendi sendika üyelerine bile sert davrandığı ve arkasındakilere güvenerek hastanede caka sattığını öğrendim.
Bu da yetmezmiş gibi bir de onun üzerinde akrabasını çalıştığı hastaneye yerleştirmiş. Hastaneyi sanki babasının çiftliği, sattığı at gibi görüyor. İlginç marifetlerini duyduğum bu idareciye benim iki çift lafım var.
Bana bak arkadaş! Burası adana! Deveden büyük fil var… Zalimin zulmü varsa mazlumun Allah'ı var. T.C. Devletinin sana vermiş olduğu sembolik güçle görevini namusuyla yapan insanları ezmeye hakkın yok. Sen kimsin? Başta dürüstlüğüne ve samimiyetine inandığım Adana İl Sağlık Müdürü Ahmet Özel'i ve Adananın abisi olan her zaman mazlumun yanında yer alan Adana Valimiz Hüseyin Avni Coş’u olaya el atmaya davet ediyorum.