20 Ekim 2017 tarihinde, haber sitemizde 'Yüreğir Belediyesinde İstifa Şoku!' başlıklı bir haber yayınlamıştık.
Takip rekoru kırıldığı günün ardından, Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan'ın avukatı Hacı Bahadır Balcılar, ortak bir dostumuz aracılığı ile rahatsızlığını dile getirerek, 'haberin kaldırılmasını' rica etti, kabul etmedik.
Balcılar, bir süre sonra ihtarname gönderdi.
Hukukun evrensel ilkelerine her daim saygılıyız. Bu demek değildir ki, 'aba altından sopa gösterip' üstünlük sağlamak isteyenlerin karşısında boynumuzu eğelim.
Yasalara saygımız nedeniyledir ki, 'somut bir değere sahip olmadığını bile bile ihtarname içeriğini, metni kaleme alan kişinin koşullarını da dikkate alarak tereddütsüz yayınladık.' Tekzip metninin mahkemeden çıkarılmasını da isteyebilirdik..
İhtarname metnini kaleme alan Hacı Bahadır Balcılar'ın babası, rahmetli Hülagû Balcılar, mükemmel bir insan, adam gibi adam ve de çok iyi bir avukat idi, toprağı bol olsun. Doğruları söylemekten kaçınmaz, dik durur, kişiliğinden, şahsiyetinden taviz vermezdi. 90'lı yıllarda sahibi olduğumuz gazetede, herkesime hitap eden, insani değerleri yüksek yazılar yazardı, gani gani rahmet olsun.
Böyle bir babaya layık olmayı başarabilmek ne güzel devlettir! Mesleki, siyasi ve sosyal hayatında unutulmaz izler bırakan Hülagû Balcılar gibi bir kişiye layık olabilmek elbette ki, özel meziyet gerektirir.
Bir avukatın müvekkili için gerçekleştirdiği savunma refleksine her zaman saygı duymuşumdur. Çizgiyi aşmamak, saygılı davranmak, karşı tarafın öngörüsüne, bilgisine hürmet etmek ve de yanından geçmediği bir meslek dalı hakkında ahkam kesmemek şartı ile.
İhtarname metninde acemilikler var. Yazıyı okuyan, Çelikcan'ın endişe duyulacak bir nedenden ötürü istifa sürecine katılacağını düşünür, kaldı ki biz böyle bir imada bulunmadık. Avukat olmadık çağrışımlara istem dışı ortam hazırlıyor. Aman dikkat!
Hacı bey ihtarname metninde, 'Basın ahlak kurallarından en önemlilerinden biri de doğruluğundan kesin olarak emin olunmayan konuların haber yapılamayacağıdır. Basın ahlak ve etiğinden uzak bu haber başlığı sebebi ile müvekkil rencide edilmiştir' diyor.
Hazret, bize gazetecilik dersi veriyor ya, düştüğü çelişkiye dönüp bakmıyor. Dediklerini bir an için doğru kabul etsek bile, 'cumhuriyet savcılarının iddianame hazırlama sürecini 'afaki, soyut ve de gerçeklikten uzak ifadelerden oluşan bir metin dizisi' babında düşünmemiz gerekir. Mantık bunun neresinde?
Yasal süreci noktalayan kararlar sadece hakimler tarafından verilir, öyle değil mi, Savcının nihai kararda direkt bir etkisi olabilir mi? Savcı iddianamesini hazırlar, mütalaasını verir, görevi budur.
Avukat Hacı Beyin mantığına göre, hakim, cumhuriyet savcısının iddianamesini dikkate almaz da, farklı bir bakış açısı ile karar verirse, 'o savcının iddianamesi afaki, soyut ve gerçeklikten uzak'mı olur, bu ne garip bir mantık anlayışıdır.
Öncelikle belirtelim. Bizim Mahmut Çelikcan ile alıp veremediğimiz bir şey yok, olamaz da. Gazeteci bildiklerini, duyduklarını kamoyu ile paylaşma durumundadır, basının asli görevi budur. Siyasetçi de kamuoyu önünde yaşayan bir şahsiyettir. Ahlakı, özel hayatı, cinsi ve cibilliyeti hedef alınmadıktan sonra her türlü habere karşı hoşgörülü olmalıdır.
Ayrıca, haber Ankara merkezli kulislere dayanmaktadır, hayali değildir. Bu bir… Sayın Çelikcan ve Sayın Balcılar, "böyle bir korkunuz yok ise bu tepkiniz niye' diye sormazlar mı adama? Bu da iki!
Son söz: Gazetecilik birilerini nedensiz mutlu etmek için yapılan bir meslek dalı değildir. Saygı bekliyorsanız, saygı göstermelisiniz..
İŞTE MAHMUT ÇELİKCAN'I RAHATSIZ EDEN YAZI
Takip rekoru kırıldığı günün ardından, Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan'ın avukatı Hacı Bahadır Balcılar, ortak bir dostumuz aracılığı ile rahatsızlığını dile getirerek, 'haberin kaldırılmasını' rica etti, kabul etmedik.
Balcılar, bir süre sonra ihtarname gönderdi.
Hukukun evrensel ilkelerine her daim saygılıyız. Bu demek değildir ki, 'aba altından sopa gösterip' üstünlük sağlamak isteyenlerin karşısında boynumuzu eğelim.
Yasalara saygımız nedeniyledir ki, 'somut bir değere sahip olmadığını bile bile ihtarname içeriğini, metni kaleme alan kişinin koşullarını da dikkate alarak tereddütsüz yayınladık.' Tekzip metninin mahkemeden çıkarılmasını da isteyebilirdik..
İhtarname metnini kaleme alan Hacı Bahadır Balcılar'ın babası, rahmetli Hülagû Balcılar, mükemmel bir insan, adam gibi adam ve de çok iyi bir avukat idi, toprağı bol olsun. Doğruları söylemekten kaçınmaz, dik durur, kişiliğinden, şahsiyetinden taviz vermezdi. 90'lı yıllarda sahibi olduğumuz gazetede, herkesime hitap eden, insani değerleri yüksek yazılar yazardı, gani gani rahmet olsun.
Böyle bir babaya layık olmayı başarabilmek ne güzel devlettir! Mesleki, siyasi ve sosyal hayatında unutulmaz izler bırakan Hülagû Balcılar gibi bir kişiye layık olabilmek elbette ki, özel meziyet gerektirir.
** *
Bir avukatın müvekkili için gerçekleştirdiği savunma refleksine her zaman saygı duymuşumdur. Çizgiyi aşmamak, saygılı davranmak, karşı tarafın öngörüsüne, bilgisine hürmet etmek ve de yanından geçmediği bir meslek dalı hakkında ahkam kesmemek şartı ile.
İhtarname metninde acemilikler var. Yazıyı okuyan, Çelikcan'ın endişe duyulacak bir nedenden ötürü istifa sürecine katılacağını düşünür, kaldı ki biz böyle bir imada bulunmadık. Avukat olmadık çağrışımlara istem dışı ortam hazırlıyor. Aman dikkat!
Hacı bey ihtarname metninde, 'Basın ahlak kurallarından en önemlilerinden biri de doğruluğundan kesin olarak emin olunmayan konuların haber yapılamayacağıdır. Basın ahlak ve etiğinden uzak bu haber başlığı sebebi ile müvekkil rencide edilmiştir' diyor.
Hacı beyin sözleri gazetecilik ilkelerinden çok ansiklopedik yayıncılığa işaret ediyor. Bu sözlere cevap vermeyi gereksiz bulurum, bunu geçiniz!
Hazret, bize gazetecilik dersi veriyor ya, düştüğü çelişkiye dönüp bakmıyor. Dediklerini bir an için doğru kabul etsek bile, 'cumhuriyet savcılarının iddianame hazırlama sürecini 'afaki, soyut ve de gerçeklikten uzak ifadelerden oluşan bir metin dizisi' babında düşünmemiz gerekir. Mantık bunun neresinde?
Yasal süreci noktalayan kararlar sadece hakimler tarafından verilir, öyle değil mi, Savcının nihai kararda direkt bir etkisi olabilir mi? Savcı iddianamesini hazırlar, mütalaasını verir, görevi budur.
Avukat Hacı Beyin mantığına göre, hakim, cumhuriyet savcısının iddianamesini dikkate almaz da, farklı bir bakış açısı ile karar verirse, 'o savcının iddianamesi afaki, soyut ve gerçeklikten uzak'mı olur, bu ne garip bir mantık anlayışıdır.
***
Öncelikle belirtelim. Bizim Mahmut Çelikcan ile alıp veremediğimiz bir şey yok, olamaz da. Gazeteci bildiklerini, duyduklarını kamoyu ile paylaşma durumundadır, basının asli görevi budur. Siyasetçi de kamuoyu önünde yaşayan bir şahsiyettir. Ahlakı, özel hayatı, cinsi ve cibilliyeti hedef alınmadıktan sonra her türlü habere karşı hoşgörülü olmalıdır.
Ayrıca, haber Ankara merkezli kulislere dayanmaktadır, hayali değildir. Bu bir… Sayın Çelikcan ve Sayın Balcılar, "böyle bir korkunuz yok ise bu tepkiniz niye' diye sormazlar mı adama? Bu da iki!
Son söz: Gazetecilik birilerini nedensiz mutlu etmek için yapılan bir meslek dalı değildir. Saygı bekliyorsanız, saygı göstermelisiniz..
İŞTE MAHMUT ÇELİKCAN'I RAHATSIZ EDEN YAZI
