Çukurova Üniversitesi Ülkücü Öğrenciler Topluluğu üniversite içinde terör örgütü propagandası yapıldığını belirterek kamuoyuna çağrıda bulundu.
Açıklama şöyle:
"Çukurova Üniversitesinde Terör Örgütünün Propagandasından Kimse Rahatsız Olmuyor Mu?"
"Çukurova Üniversitesi terör örgütü sempazitanlarının kamp yaptığı bir kurum haline geldi. Üniversite yönetimi hainlerin kolayca eylem yaptığı bu olaylara sessiz kalarak olayların büyümesine neden oluyor.
Rektörlüğün bu olayların sorumluluğunu alıp kolluk kuvvetlerinden yardım alarak bu olayları büyütmemesi gerekiyordu. Açılım süreci adı altında yapılan politikalar neticesinde ilgili idareler bölücü hainleri, bebek katillerinin yandaşlarını ve devlet malına zarar veren militanları hala sözde kardeşlik naralarıyla masum gösteriyorlar.
Devletin polisine, askerine ve vatandaşına molotof kokteyli atacak kadar gözü dönmüş hainleri masum ve ezik gösterme propagandası ülkemiz için yazılmaya çalışılan senaryoların bir parçasıdır.
Üniversitenin içerisinde her olayı bahane ederek eylem yapan teröristler bölücü faaliyetlerini bu denli kolay yapabilmelerinin arkasında neler olduğunu iyi düşünmemiz gerekir. Üniversitenin fakültelerini, kantinlerini, yollarını ve duraklarını yakan terör örgütünün elemanları yaptıkları eylemlerde gözaltına alınmıyor, zamanında adli ve idari soruşturma açılmıyor. Bunu fırsat bilen hainler üniversiteden ilişki kesme yasasının değişmesi sonucu uzun yıllardır okuyor görünen bazı sözde öğrenci aslında hainler ve çeşitli sebeplerle okuldan atılmış daha sonra dağa çıkmış son öğrenci aflarıyla tekrar öğrenci haklarını kazanan teröristler kaybedecekleri bir durum olmamasından ötürü okulu yakmaya varan eylemler içerisindedirler.
Üniversite yönetiminin ve emniyet teşkilatının bölücü faaliyet içerisinde bulunan öğrencilerin gerek okulda idari soruşturma gerekse mahkemelerde yaktıkları ve yıktıkları devlet malları başta olmak üzere öğrencilere verdikleri huzursuzluk hakkında yargılanma konusunda ciddi bir gayret içerisinde olması gerekir iken, kendileri okulda cirit atan örgüt militanlarını sadece dağıtmak ve kovalamaktan öteye gidemediklerini görmekteyiz.
Ülkemizde milliyetçi ve ülkücü camiayı sokağa çekme planlarının yapıldığı zamanlardayız. Çukurova Üniversitesinde okuyan milliyetçi gençleri tahrik etmeye ve sataşmaya varan olaylar vatanperver öğrencilerin sabrını zorlamakta ve nefsi müdafa hakları saklı kalmak kaydıyla olayları dikkatle takip etmektedirler.
Yetkililerin olaylara müdahale etmemesi ve rektörlüğün siyasi politikalar gölgesinde kalan tavırları neticesinde öğrencilerin sabrı taşma seviyesine yaklaşmaktadır. Yetkililerin milliyetçi öğrencilerin yasal ve izinli faaliyetlerinde PKK'lılara göstermedikleri yıldırma ve zorluk çıkarma politikaları aslında olaylara duyarsız olan yetkililerin ne yapmak istediklerini açıkça ortaya seriyor ve öğrenciler tarafından tepkiyle karşılanıyor.
Hainlerin okulu istedikleri gibi yakmasına bile tepki göstermeyen üniversite yönetimi izledikleri yanlış politikalar neticesinde üniversiteye okumaya, ilim öğrenmeye ve vatanına hizmet etme sevdasında olan öğrencilerin haklarını ayaklar altına aldığını bir an önce görmelidirler. Öğrenciler olaylara baştan yetkililerin önlem almaması neticesinde her gün güvenlik ve can telaşıyla derslere gelmeye devam ediyor.
Devlet yetkililerinin bu olaylar karşısında nasıl bir tutum sergileyeceğini merakla beklemekteyiz. Polise ve öğrencilere taş atan, sopa ile saldıran ve öğrencilerin derse girmesini engellemeye varan eşkiyalık tavırlarına devletin güçleri artık gerekli ve sert önlemler almalıdırlar. Yetkililerin kendilerine verilen yetkileri devletine isyan eden hainler karşısında kullanmalarını, zamanında alınması gereken önlemleri almalarını ve üniversite huzur ve güvenliğini sağlamalarını tüm öğrenciler olarak beklemekteyiz."
Açıklama şöyle:
"Çukurova Üniversitesinde Terör Örgütünün Propagandasından Kimse Rahatsız Olmuyor Mu?"
"Çukurova Üniversitesi terör örgütü sempazitanlarının kamp yaptığı bir kurum haline geldi. Üniversite yönetimi hainlerin kolayca eylem yaptığı bu olaylara sessiz kalarak olayların büyümesine neden oluyor.
Rektörlüğün bu olayların sorumluluğunu alıp kolluk kuvvetlerinden yardım alarak bu olayları büyütmemesi gerekiyordu. Açılım süreci adı altında yapılan politikalar neticesinde ilgili idareler bölücü hainleri, bebek katillerinin yandaşlarını ve devlet malına zarar veren militanları hala sözde kardeşlik naralarıyla masum gösteriyorlar.
Devletin polisine, askerine ve vatandaşına molotof kokteyli atacak kadar gözü dönmüş hainleri masum ve ezik gösterme propagandası ülkemiz için yazılmaya çalışılan senaryoların bir parçasıdır.
Üniversitenin içerisinde her olayı bahane ederek eylem yapan teröristler bölücü faaliyetlerini bu denli kolay yapabilmelerinin arkasında neler olduğunu iyi düşünmemiz gerekir. Üniversitenin fakültelerini, kantinlerini, yollarını ve duraklarını yakan terör örgütünün elemanları yaptıkları eylemlerde gözaltına alınmıyor, zamanında adli ve idari soruşturma açılmıyor. Bunu fırsat bilen hainler üniversiteden ilişki kesme yasasının değişmesi sonucu uzun yıllardır okuyor görünen bazı sözde öğrenci aslında hainler ve çeşitli sebeplerle okuldan atılmış daha sonra dağa çıkmış son öğrenci aflarıyla tekrar öğrenci haklarını kazanan teröristler kaybedecekleri bir durum olmamasından ötürü okulu yakmaya varan eylemler içerisindedirler.
Üniversite yönetiminin ve emniyet teşkilatının bölücü faaliyet içerisinde bulunan öğrencilerin gerek okulda idari soruşturma gerekse mahkemelerde yaktıkları ve yıktıkları devlet malları başta olmak üzere öğrencilere verdikleri huzursuzluk hakkında yargılanma konusunda ciddi bir gayret içerisinde olması gerekir iken, kendileri okulda cirit atan örgüt militanlarını sadece dağıtmak ve kovalamaktan öteye gidemediklerini görmekteyiz.
Ülkemizde milliyetçi ve ülkücü camiayı sokağa çekme planlarının yapıldığı zamanlardayız. Çukurova Üniversitesinde okuyan milliyetçi gençleri tahrik etmeye ve sataşmaya varan olaylar vatanperver öğrencilerin sabrını zorlamakta ve nefsi müdafa hakları saklı kalmak kaydıyla olayları dikkatle takip etmektedirler.
Yetkililerin olaylara müdahale etmemesi ve rektörlüğün siyasi politikalar gölgesinde kalan tavırları neticesinde öğrencilerin sabrı taşma seviyesine yaklaşmaktadır. Yetkililerin milliyetçi öğrencilerin yasal ve izinli faaliyetlerinde PKK'lılara göstermedikleri yıldırma ve zorluk çıkarma politikaları aslında olaylara duyarsız olan yetkililerin ne yapmak istediklerini açıkça ortaya seriyor ve öğrenciler tarafından tepkiyle karşılanıyor.
Hainlerin okulu istedikleri gibi yakmasına bile tepki göstermeyen üniversite yönetimi izledikleri yanlış politikalar neticesinde üniversiteye okumaya, ilim öğrenmeye ve vatanına hizmet etme sevdasında olan öğrencilerin haklarını ayaklar altına aldığını bir an önce görmelidirler. Öğrenciler olaylara baştan yetkililerin önlem almaması neticesinde her gün güvenlik ve can telaşıyla derslere gelmeye devam ediyor.
Devlet yetkililerinin bu olaylar karşısında nasıl bir tutum sergileyeceğini merakla beklemekteyiz. Polise ve öğrencilere taş atan, sopa ile saldıran ve öğrencilerin derse girmesini engellemeye varan eşkiyalık tavırlarına devletin güçleri artık gerekli ve sert önlemler almalıdırlar. Yetkililerin kendilerine verilen yetkileri devletine isyan eden hainler karşısında kullanmalarını, zamanında alınması gereken önlemleri almalarını ve üniversite huzur ve güvenliğini sağlamalarını tüm öğrenciler olarak beklemekteyiz."