Bir şeylerin dağılmasına izin ver. Onları bir arada tutmaya çalışarak kendini yormayı bırak. Her şey sonsuza kadar sürmeyecek.
Kırılan bir şeyi zorlamak sadece seni tüketir.Bazen yapabileceğin en iyi şey boşvermektir.Bırak insanlar üzülsün. Bırak seni yanlış anlasınlar. Bırak eleştirsinler ve yargılasınlar.
Düşünceleri kendi algılarının yansımasıdır, değerlerinin ölçüsü değil. Seni yanlış anlamakta olanlara kendini anlatmana gerek yok.
Başkalarının seni nasıl görmeyi seçmesinden ya da senin gerçeğine nasıl tepki verdiklerinden sen sorumlu değilsin.Bilinmeyenden korkmayı bırak,sormayı bırak.Nereye gideceğim? Ne yapacağım ben? Sanki evren sana çoktan bir yol çizmemiş gibi.
Kayıplar dayanılmaz gelebilir, ama bazen, daha iyi bir şeyin yolunu açar.Gitmesi gereken gider, ne kadar çaresizce tutunmaya çalışsan da. Kalması gereken bir yolunu bulur, ne kadar belirsiz görünürse görünsün.
Hayat her zaman kendini dengelemenin bir yolunu bulur, nasıl olduğunu göremesek bile.Yaşamın bir ritmi vardır, bitişlerin ve başlangıçların doğal düzeni. Bu akıntıya karşı koyduğumuzda acı yaratırız.
Kırılana tutunuyoruz, yerini iyi bir şey alamayacağından korkarak. Ama bu bir yanılsama. Evren bolluk bilinciyle çalışır.
Sürekli karşımıza yeni fırsatlar, yeni aşklar ve yeni amaçlar çıkarır.Seni ondan alıkoyan tek şey artık sana ait olmayan şeylere olan bağımlılığındır.
Zorluğa katlandın diye hayat güzellik sunmaktan vazgeçmiyor. İyiler tükenmedi. Hala yaşanacak daha çok keyif, alınacak daha çok sevgi, bulunacak daha çok huzur var. Ama bunun için yer açmaya istekli olmalısın.
O zaman kendine sor: Beni tutan şey nedir? Ve cevabı bulduğunda, unutacak kadar kendine güven. Daha iyisi zaten yolda.




































Facebook Yorum
Yorum Yazın