Bir önceki yazımda kaleme aldığım 'Gazete Bürosu Baskınında' adı geçen Sefer Tatlı’nın,
"Selçuk Haydaroğlu ve Kadir Özgür’le birlikte değildim. O baskında yoktum" sözü üzerine, olaya bir vesile tanık olan insanlar da bu durumu teyit eden açıklamalar yaptı.
Bu nedenle de ifadeyi kabul edilebilir sayarak, yazımın Sefer Tatlı ile ilgili bölümlerini yoksayıyorum.
1993 yılında vuku bulan olayla ilgili isimleri geçen Sefer Tatlı dışındaki diğer faillerin konuya dahli geçerliliğini aynen korumaktadır. Kamuoyunun bilgisine sunuyorum. ae
. . .
MUSTAFA TUNCEL İLE SEYRÜSEFER
Bizim insanımızın aklını rafa kaldırarak yerine saf duygusallığı monte ettiği bir başka ülkeye rastlayamazsınız.
Böylesi bir alışverişin adına 'genetikeblehlik' demek mümkün müdür, bilemiyorum?
Cezaevinden çıkar çıkmaz, ayağının tozu ile Adana Demirspor Kulübü başkanlığına getirilen Mustafa Tuncel’in tutuklanma gerekçelerinden biri, belki de en önemlisi ne idi?
Kulübe yardım adı altında toplanan paraların önemli bir kısmının 'kasaya konulmadan hiç edildiği' iddia edilmiyor muydu?
Olay sıradan bir trafik kazası suçu idi de, ben mi yanlış hatırlıyorum?
Ne tuhaftır ki,
Mustafa Tuncel, ara tahliye kararı ile çıkar çıkmaz kahraman edası ile omuzlara alındı.
Oysa, dava bitmedi devam ediyor..
Omuzlara alanlar kendilerini Tuncel'in beraati konusunda erken ikna etmiş olabilirler, ama kazın ayağı öyle değil..
Dileriz aklanır, başı dik yürür, omuzları üzerinde heybetle dolaşır...
Tuncel ile hiç bir sorunumuz yok...
O bizi tanımaz biz de onu...
Ancak her ihtimali düşünmek gerek.
Aklanabilme ihtimali kadar süreç sonunda ceza alması da mümkün..
Ayrıca, hakkında açılan dava sürerken kulübün başına yeniden getirilmesi ne kadar doğru?
"Siyasi hayatının bitmesine sayılı günler kala Tuncel'e sıfat gerekiyordu" diyenler,
Hapishane kapısı açılır açılmaz omuzlara alanların, "Adana seninle gurur duyuyor" diye slogan attığı Adana’da,
"böyle şeyler sadece burada olur" şeklinde konuşanlar giderek çoğalıyor...
PARKMETRE ELİYLE GERDEĞE GİRMEK...
Kısa geçmişteki bir haberi okuduğumda şaşırdım..
Mustafa Tuncel gazete patronlarını etrafına toplamış..
"Birlik ve beraberlik içinde şehri ayağa kaldırabilirsek, Demirspor’un şampiyonluğunu kimse engelleyemez" demiş..
Doğru söze ne denir?
Ama bitmedi...
Demirspor’un en büyük sorununun kalıcı gelir olduğunu kaydeden Tuncel’e medya patronları, "Yürü be Tuncel" nidasıyla okkalı bir ara gazı vermişler.
Medya Silahlı Kuvvetlerinin (MSK) yerel paşaları, halkın cebinden çıkan parkmetre ücretleri üzerine 1 liralık zam yapılmasını, fonda biriken trilyonların da Adana Demirspor Kulübüne düzenli olarak hibe edilmesini önermişler.
Tuncel ne yapsın fakir, sevinçle onaylamış...
Ey Patronlar!
"Kimin parasını kime dağıtıyorsunuz" diye sormazlar mı adama?
Ey Medya Babaları!
"Elinizi halkın cebine sokma cüretini hangi hakla ve nerden buluyorsunuz", demezler mi?
Ey Mustafa Tuncel! Bir ayağın kulüpte, diğeri mecliste...
Cezaevine giriş tezkeren henüz aklanmadan, "Kimin parasını kimden alıp kime vermeye kalkıyorsun..." diye konuşmazlar mı?
El pirzolası ile sofraya oturmak kolaydır...
Toplu taşımada fordçuluğun devri bitti...
Gücüne güveniyorsan viegraya ne hacet!
"Selçuk Haydaroğlu ve Kadir Özgür’le birlikte değildim. O baskında yoktum" sözü üzerine, olaya bir vesile tanık olan insanlar da bu durumu teyit eden açıklamalar yaptı.
Bu nedenle de ifadeyi kabul edilebilir sayarak, yazımın Sefer Tatlı ile ilgili bölümlerini yoksayıyorum.
1993 yılında vuku bulan olayla ilgili isimleri geçen Sefer Tatlı dışındaki diğer faillerin konuya dahli geçerliliğini aynen korumaktadır. Kamuoyunun bilgisine sunuyorum. ae
. . .
MUSTAFA TUNCEL İLE SEYRÜSEFER
Bizim insanımızın aklını rafa kaldırarak yerine saf duygusallığı monte ettiği bir başka ülkeye rastlayamazsınız.
Böylesi bir alışverişin adına 'genetikeblehlik' demek mümkün müdür, bilemiyorum?
Cezaevinden çıkar çıkmaz, ayağının tozu ile Adana Demirspor Kulübü başkanlığına getirilen Mustafa Tuncel’in tutuklanma gerekçelerinden biri, belki de en önemlisi ne idi?
Kulübe yardım adı altında toplanan paraların önemli bir kısmının 'kasaya konulmadan hiç edildiği' iddia edilmiyor muydu?
Olay sıradan bir trafik kazası suçu idi de, ben mi yanlış hatırlıyorum?
Ne tuhaftır ki,
Mustafa Tuncel, ara tahliye kararı ile çıkar çıkmaz kahraman edası ile omuzlara alındı.
Oysa, dava bitmedi devam ediyor..
Omuzlara alanlar kendilerini Tuncel'in beraati konusunda erken ikna etmiş olabilirler, ama kazın ayağı öyle değil..
Dileriz aklanır, başı dik yürür, omuzları üzerinde heybetle dolaşır...
Tuncel ile hiç bir sorunumuz yok...
O bizi tanımaz biz de onu...
Ancak her ihtimali düşünmek gerek.
Aklanabilme ihtimali kadar süreç sonunda ceza alması da mümkün..
Ayrıca, hakkında açılan dava sürerken kulübün başına yeniden getirilmesi ne kadar doğru?
"Siyasi hayatının bitmesine sayılı günler kala Tuncel'e sıfat gerekiyordu" diyenler,
Hapishane kapısı açılır açılmaz omuzlara alanların, "Adana seninle gurur duyuyor" diye slogan attığı Adana’da,
"böyle şeyler sadece burada olur" şeklinde konuşanlar giderek çoğalıyor...
PARKMETRE ELİYLE GERDEĞE GİRMEK...
Kısa geçmişteki bir haberi okuduğumda şaşırdım..
Mustafa Tuncel gazete patronlarını etrafına toplamış..
"Birlik ve beraberlik içinde şehri ayağa kaldırabilirsek, Demirspor’un şampiyonluğunu kimse engelleyemez" demiş..
Doğru söze ne denir?
Ama bitmedi...
Demirspor’un en büyük sorununun kalıcı gelir olduğunu kaydeden Tuncel’e medya patronları, "Yürü be Tuncel" nidasıyla okkalı bir ara gazı vermişler.
Medya Silahlı Kuvvetlerinin (MSK) yerel paşaları, halkın cebinden çıkan parkmetre ücretleri üzerine 1 liralık zam yapılmasını, fonda biriken trilyonların da Adana Demirspor Kulübüne düzenli olarak hibe edilmesini önermişler.
Tuncel ne yapsın fakir, sevinçle onaylamış...
Ey Patronlar!
"Kimin parasını kime dağıtıyorsunuz" diye sormazlar mı adama?
Ey Medya Babaları!
"Elinizi halkın cebine sokma cüretini hangi hakla ve nerden buluyorsunuz", demezler mi?
Ey Mustafa Tuncel! Bir ayağın kulüpte, diğeri mecliste...
Cezaevine giriş tezkeren henüz aklanmadan, "Kimin parasını kimden alıp kime vermeye kalkıyorsun..." diye konuşmazlar mı?
El pirzolası ile sofraya oturmak kolaydır...
Toplu taşımada fordçuluğun devri bitti...
Gücüne güveniyorsan viegraya ne hacet!
bahis siteleri -deneme bonusu veren bahis siteleri -kaçak iddaaillegal bahis -kaçak bahis
