Canım Kardeşim
Diyorlar ki.. parsel, parsel gitti ülke. Peki neden, nasıl? Bir ülke değerleriyle güçlüdür ve bir ülkeyi bitiren ulusal değerlerden yoksunluk.. tekelcilik zihniyetidir. Tekel zihniyetini feodaliteden burjuvaya, diktadan global sermaye, kapitalizm, emperyalizme kadar sistemin basamağı parçası olarak bağlayabiliriz.
Bir ülkenin parsel parsel gitmesi nasıl oluyor?
Toplumsal çürümüşlük.. ortak değerlerin sıradanlaşıp, değersizleştirilmesi.
Burada bir cümle gibi görünsede bunun sayfalarca açılımı ve açıklaması olduğu aşikardır.
Gelelim siyasi parsellere.. partilerin toplumsal değerlere nasıl parsel, parsel çöreklendiğine.
Diyorlar ki.. Türkiye partisi. Soru: Kaç tane Türkiye partisi var nerdeler? genelde toplum mühendislerinden oluşan, sermaye kümelenmeleriyle, değerleri siyasallaştırıp, bayraklaştıran siyasi rant mimarisine hizmet etmekteler. İşte bu toplum mütahitleri yıllarca ortak değerleri parsel, parsel tabiri caizse tepe tepe kullandılar.
Milliyetçilik, Atatürk, inanç, demokrasi.. bu değerler kimsenin tekelinde olamaz olmamalı.
Bunlar toplumun ortak değerleridir, bozdurup, bozdurup harcanamaz.
Herhangi bir parti bu değerlerden sadece biriyle anılıyorsa samimi değildir.. ki ülkeye, topluma hitap edecek bir vizyon başka (numara) özellikleri yok demektir. Ve yine sırf bunlardan biri için oy veren vatandaşta samimi değildir ki ülkeye, topluma, gelişmeye, refaha dair bir ufku yok demektir.
Ortak değerleri siyasi sömürü aracı olarak görenlere sırf bu değerlerden birinin parseli onda var diye yıllarca vatandaş kandı ve dolayısıyla parsel, parsel kaybetti.
Herkes ağırlık verdiği cepheden karşı gördüğü cepheye onda yok bizdedir diye tapulu mülkü gibi saldırdı.
Yok öyle birşey.. Bir insan hem milliyetçi, hem Atatürk'çü, hem ilerici, hem samimi inanç sahibi, dindar olabilir. Bu değerleri birbiriyle çarpıştırmak topluma, ülkeye hizmet etmediği gibi siyasi rantın da samimiyetsizliğin ta kendisidir.
Milletin, huzuru, refahı, vatanın hizmeti için çalışmak değerlerini paravan yapmaktan değil, gelir adaletsizliğini, sınıf farklılıklarını düzeltmekten, üretim, istihdam, hukuk, demokraside samimi çalışmalar, ekonomik atılımlar gerektirir.
Diyorlar ki.. Ekonomi krizde, Devlet krizde. Peki siyaset krizde değilmi? değilmidir ki sorunlar yığılmış almış başını gidiyor bu demektir ki ana kriz, fay hatları siyasette.
Bir de Ayşe teyze var krizde, Mehmet amca, Ahmet abi, Hatice abla krizde.. sizin pazar, bizim market, mutfak krizde. Krizde olmayan ne kaldı ki iktidar krizde, muhalefet krizde.
Değerler krizde, demokrasi, siyasi ahlak.. toplumdaki katliam, taciz, soygun vb. bakılınca toplumsal ahlak krizde.
Ayşe teyze, Mehmet amca, Ahmet abi, Hatice abla ey! ahali, iyi düşün.
Meselenin özü şu.. canım kardeşim 'gelecek krizde'..
Memleketin Sesi..
Sevim Ağamulla (SS.A)