iyzico-destek
25°Adana
hava durumu
DOLAR38.0123
EURO42.1288
ALTIN3685.4
Gül YILMAZ

Gül YILMAZ

Mail: gulberksu@hotmail.com

EY Z KUŞAĞI!.. BİRİNCİ VAZİFEN BİZİ UYANDIRMAKTI!.. UYANDIK MI?

"Oğlum artık şu bilgisayarın başından kalkar mısın?"

"Kızım elindeki telefonu bırak yeter artık!"

"Akılları bir karış havada bunların. Bunlar nasıl iş güç sahibi olacak? Ne saygı var ne de anlayış. Bunlar mı ülkenin geleceği? ATATÜRK burda yanıldı işte..."

* * *

Yazık görseydi gençliğin halini diyorduk ki yine yanılmadığını bize "Z Kuşağı" gösterdi ?
Yani ölü toprağından uyandırdı. 
ATATÜRK ne demişti; "Gençler! Cesaretimizi kuvvetlendiren ve devam ettiren sizlersiniz. Ey yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yüceltecek ve yaşatacak sizlersiniz"

Bizim göremediğimizi yıllar önce O görmüştü.

Peki gençler neden ayakta? Neye isyan ediyorlar? Bu gençler bu iktidar zamanında doğup büyümediler mi? Hayatları boyunca sadece bu iktidarı gördüler. Aslında mutlu olmaları gerekiyor değil mi? Çünkü başka bir hükümet tanımadılar.

Uzun zamana yayılmış otoriterleşme ve yoksullaşma sürecini sadece biz yetişkinler değil gençler de çok net yaşıyor.. Üniversiteyi kazanan bir çok genç ailesinin maddi imkansızlığı karşısında ya üniversiteyi bırakmak zorunda kalıyor, ya da hem okumak hem de çalışmak zorunda kalıyor. Ya da beyin göçü dediğimiz durumla karşı karşıya kalıyoruz.

Şöyle söylediğinizi duyar gibiyim;" ya Gül Hanım öyle söylemeyin, hepsinin elinde cep telefonu var. Kafelerden çıkmıyorlar" Peki o cep telefonlarını ebeveynlerinin nasıl aldıklarını biliyormusunuz? Ya da almasınlar mı, kafelere girmesinler mi? Peki ne yapsınlar? Ha evet; yurt dışında ki gençler sadece okuyup  gezerken bizim genclerimiz gelecek kaygısıyla hem çalışıp hem de okumaya çalışıyor.
Otoriterleşmeyi yasaklanan festivallerle, konserlerle iliklerine kadar hissediyorlar.

Ben sağlık meslek lisesininden mezun olduktan sonra direkt memur olarak atandım. Hangi partili olduğuma bakılmaksızın. Yani gelecek kaygım hiç bir zaman olmadı. Peki şimdi durum nasıl? Ya da şöyle sorayım; gençlerin durumu ve işsizlik oranı ne durumda?
Acaba bundan dolayı öfkeli olabilirler mi ?

Peki, 35 Yıl önce hakedilen diplomanın iptal edilmesinden dolayı kendi diplomalarınında güvende olmadığını düşünmüş olabilirler mi?

Genç işsizlik oranının yüksek olduğu Türkiye'de gençlerin yüzde 58'i iş bulmak için güçlü kişilerle bağlantılara sahip olunması gerektiğine, yüzde 42,7'si de siyasi parti üyeliğinin önemli olduğuna inanıyor. Liyakata olan inanç zedelenmiş görünüyor.Aramızda eylemlere katılan gençlerin dış güçlerle ilişkisi olduğunu ya da provokatör olmaktan ve ülkeyi bölmekten başka bir isteği olmadığını söyleyen ve düşünen insanlar var. İnanın hiç alakası yok. Protestolara katılan genç kitle homojen değil, çok farklı siyasi görüşleri olanlar katılıyor. Gösterilerde Atatürk resimli bayrak ve pankartların yoğunluğu dikkat çekerken gençlerin kimisi zafer işareti, kimisi bozkurt işareti yapıyor, kimisi de yumruğunu havaya kaldırıyor.

Gençler kurumlarda yaşananları da görüyor. Mesela; tasarruf paketinde eğitim de servislerin kaldırılmasından dolayı öğrencilerin yaşadığı mağduriyeti ve temizlik personellerinin görevinin iptal edilmesinden sonra oluşan sağlık problemlerini. Buna karşılık itibardan tasarrufun yapılmadığını görmüyorlar mı? 

Ya mültecilerin ülke içindeki bize olan maddi ve manevi yükünü... Emekli ninesinin ve dedesinin çektiği sıkıntıları, asgarî ücretle çalışan anne ve babasını, memur amca ve teyzesinin gördüğü mobingi ve liyakatsızlığı ya da işçi komşusunun çalışırken iş güvenliği olmadığını görmüyorlar mı sizce?

İklim değişikliğine ne demeli? Buna rağmen ısrarla ormanları katledip maden ocaklarının açıklamalarını görmüyorlar mı?
Ya da katledilen hayvanları ve sırf ayrılmak istediği için öldürülen ya da işkenceye maruz bırakılan kadınları görmüyorlar mı?
Ya cinsal istismara uğrayan çocukları bilmiyorlar mı?

Emin olun her şeyin farkındalar. Her ne kadar bilgisayar ve cep telefonuna gömüldüklerini düşünsek de aslında öyle olmadıklarını kanitladilar. Hem de ellerinde sadece Türk Bayraklarıyla, manidar ama hakaret içermeyen pankartlarla, Atatürk resimleriyle gelecekleri için eylemlere katılarak gösterdiler. 

Aslında bizim kuma gömdüğümüz kafalarımızı kumdan çıkarmamız gerektiğini hatırlattılar. Bizim yaşamamız gereken hayatın bu olmadığını, demokrasiye, Cumhuriyete, Atatürk'ün ilke ve inkılaplarına, birliğimize, üretenimize kısacası geleceğimize sahip çıkmamız gerektiğini hatırlattılar.
Birbirimizi sevmeyebiliriz. Görüşlerinden dolayı ,hayata bakış açısından dolayı.. Ama ayrışmamamız gerektiğini gençler bize göstermediler mi? Başka bir ülke olmadığını kurtuluş savaşında gazi ve şehit olan gösteren gençler değil miydi?

Kısacası Atatürk yine yanılmadı.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!

Ey en büyük Türk! İstiklal ve cumhuriyetimizi korumak mecburiyeti hasıl olunca, içinde bulunacağımız ahval ve şerait ne olursa olsun, kudret ve cesaretimizi damarlarımızdaki asil kandan alarak; bütün engelleri aşıp, her güçlüğü yenmek azmindeyiz.
Yani kısacası "Z KUŞAĞI" sen bize yol gösterdin biz sana değil...

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
TEST-DENEME