Ödül alıyorlar, ödül veriyorlar. Parti teşkilatlarına başkan oluyorlar. Kamu kurumlarına yönetici ataması yapıldığında itirazla karşılaşmıyorlar.
Fetöcülüğü delilli, ispatlı, tescilli olduğu halde yargıyı mandallamayıp ellerini kollarını sallayarak dolaşabiliyorlar.
15 Temmuz darbe girişiminde hayatını kaybeden 250 şehide ve de hayati organlarını bu uğurda feda edip, tekerlekli sandalyelere mahkum olan kahraman gazilerimize ayıp olmuyor mu?
Hadi, fetöcü şerefsizlerin yüzü camla sıyrılmış, oyunun elli türlüsünü sahnelemek işlerine geliyor.
Ya bu gibilere taviz verenlere ne demeli?
Adam, başında olduğu siyah plakalı kuruluşun kasasından Fetö'ye para aktardığı gerekçesi ile çeyrek asırla yargılanıyor, ayarlamışlar, biliyor ki; işin sonu istediği gibi çıkacak, umurunda değil, 'göstermelik' meyve suyu kadehlerini tokuşturmaya devam ediyor.
Davetlerde boy gösterip protokol üyeleri ile fotoğraf çektiriyor. Sosyal medyaya cumhurbaşkanı ile olanı koyup dokunulmazlık algısı yaratıyor.
Fetö iddiası ile yargılandığı süreci dile getiren gazeteciyi şikayet etme cüretini gösterebiliyor, 'o savcı' da talebi yerinde görüp anında soruşturma açıyor.
Hem öpüp hem de feryat eden tipler bunlar, yaygaradan besleniyorlar..
Hangisini sayayım, cep telefonunda bylock çıktığı öne sürülen milli eğitim yöneticisi hakkında adli işlem uygulanmadığı gibi devlet memuriyetinden de atılmıyor, halkın vergilerinden ödenen okkalı maaşını zıkkımlanmaya devam ediyor.
17/25 Aralık sonrası da dahil olmak üzere, evini 'Fetö'nün tebliğ toplantılarına ayıranların eş ve çocukları (daha çok yeni) resmi kurumlarda işe başlatıldı. İkametgahını cemaat çocuklarına tahsis eden imamlar kıdem alıp taltif ettirildi.
Bunun adına 'Fetö ile etkin mücadele' deniyor ya, güldürmeyin beni.
Etrafınıza dönüp bir bakın;
'Pensilvanya şeytanı' ile cumhurbaşkanı dışında samimiyetle mücadele eden kim var?
Arada, kalemi ile mücadele eden bizim gibi 'Don Kişot'lar çıkıyor ya,
Kitabına uydurup içeri tıkıyorsunuz, başınız göğe eriyor.
Fetöcülüğü delilli, ispatlı, tescilli olduğu halde yargıyı mandallamayıp ellerini kollarını sallayarak dolaşabiliyorlar.
15 Temmuz darbe girişiminde hayatını kaybeden 250 şehide ve de hayati organlarını bu uğurda feda edip, tekerlekli sandalyelere mahkum olan kahraman gazilerimize ayıp olmuyor mu?
O günün hatırasından, 'biraz olsun yüzünüz varsa' ar etmeniz lazım değil mi, ama nerde?
Hadi, fetöcü şerefsizlerin yüzü camla sıyrılmış, oyunun elli türlüsünü sahnelemek işlerine geliyor.
Ya bu gibilere taviz verenlere ne demeli?
Adam, başında olduğu siyah plakalı kuruluşun kasasından Fetö'ye para aktardığı gerekçesi ile çeyrek asırla yargılanıyor, ayarlamışlar, biliyor ki; işin sonu istediği gibi çıkacak, umurunda değil, 'göstermelik' meyve suyu kadehlerini tokuşturmaya devam ediyor.
Davetlerde boy gösterip protokol üyeleri ile fotoğraf çektiriyor. Sosyal medyaya cumhurbaşkanı ile olanı koyup dokunulmazlık algısı yaratıyor.
Fetö iddiası ile yargılandığı süreci dile getiren gazeteciyi şikayet etme cüretini gösterebiliyor, 'o savcı' da talebi yerinde görüp anında soruşturma açıyor.
Hem öpüp hem de feryat eden tipler bunlar, yaygaradan besleniyorlar..
Hangisini sayayım, cep telefonunda bylock çıktığı öne sürülen milli eğitim yöneticisi hakkında adli işlem uygulanmadığı gibi devlet memuriyetinden de atılmıyor, halkın vergilerinden ödenen okkalı maaşını zıkkımlanmaya devam ediyor.
17/25 Aralık sonrası da dahil olmak üzere, evini 'Fetö'nün tebliğ toplantılarına ayıranların eş ve çocukları (daha çok yeni) resmi kurumlarda işe başlatıldı. İkametgahını cemaat çocuklarına tahsis eden imamlar kıdem alıp taltif ettirildi.
Bunun adına 'Fetö ile etkin mücadele' deniyor ya, güldürmeyin beni.
Etrafınıza dönüp bir bakın;
'Pensilvanya şeytanı' ile cumhurbaşkanı dışında samimiyetle mücadele eden kim var?
Arada, kalemi ile mücadele eden bizim gibi 'Don Kişot'lar çıkıyor ya,
Kitabına uydurup içeri tıkıyorsunuz, başınız göğe eriyor.