Demokrasi diyorlar.. bakıyorsun dayatma aday dayatma liste.
Eleştiri kültürü diyorlar.. bakıyorsun eleştireni gönderiyorlar.
Yanlışlara itiraz diyorlar.. bakıyorsun bize değil başkasına serbest diyorlar.
En demokratik tüzük bizde diyorlar, örgütleri delegeye ipotek ettiriyorlar.
Demokrasi diyorlar mecliste yumruk yumruğa kavga..
Olmaz diyorsun biz yaptık oldu diyorlar.
Kusura bakmayında bizler de (halk) olmaz diyorsak olmaz, olmamalı. Söylemiyle icraati tutmayanlardan değil.. samimi, ilkeli, prensipli, idealistlerden oluşmalıdır siyasetin omurgası.
*
Herkes ağa, herkes paşa.. sen ağa ben ağa bu inekleri kim sağa.
Ekonomik kriz vatandaşın belini bükerken, terör olayları, yurtiçi, yurtdışı gerilimler, sığınmacı, geçim, güvenlik sıkıntılarıyla halkın yarınlara tedirgin bakmasına rağmen siyasilerce izlenen yolun insan, çözüm odaklı değil, vatandaşı daha çok seçim odaklı, potansiyel oy görmekten öte gidemediği görülmekte. Vatandaşsa şaşkın ördek yavrusu gibi kaynayan siyaset kazanını anlamaya çalışırken hergün sandığın ibresini eviriyor, çeviriyor.
*
Gak, guk..
İktidarın en iyi biziz dediği şurada da hatamız var diyemediği, muhalefetinse suni gündemlerle, kendi kesimi hariç her benzemezle helalleşmedeyken, siyasi söylemleri seçim hesabıyla çıkarılıp toplanıp bazen çarpılıp bölünüyor formülsüz. Kimse yoğurdum eşki demezken iktidar eşki, muhalefet eşki.. vatandaş da yoğurt da yok ne tat kaldı ne tuz kaldı.
21 yıllık iktidar hala biz gelince şunu yapacağız bunu yapacağız sorunları ancak biz çözeriz derken, muhalefetse çözüm odaklı öneriler eşliğinde şunları yapacağız diye konu, konu güven vermek yerine, şunu yaptınız bunu yapmadınız söylemlerinden öte gidemiyor maalesef.
Ne kadar ekmek o kadar köfte.. ne kadar muhalefet o kadar iktidar.
İktidar hiçbir iktidara nasip olmamış bir şekilde uzun bir yönetim sürecinde yıpranmışlığına rağmen oltaya takılanlarla öğün sava dursun, muhalefet tribünden gaf ve hatalarla zaferin masada değil sahada kazanıldığını unutmuşca, aylardır toplantılarla aday adayları müzakeresi ve bilmecesiyle zaman kaybetmekte, kaybettirmekte.
*
Sevgi toplumundan yergi toplumuna.
Toplum mutsuz, kadın mutsuz, gençler, çocuk mutsuz.. toplum göremediği yarınlar (istikbali, istiklali), ekonomi derdinde, kadın kaynatmaya çalıştığı tencere derdinde, gençlik eğitim ve mesleki fırsat eşitliği derdinde, çocuklar sevgi, sıcak bir yuva, beslenme derdinde. Ya siyaset dünyası?
Siyasî gerilimin toplumsal, bireysel gerilimlere yansımaları yadsınamaz.
*
Gün geçmiyor ki trafik, aile içi, sokakta gerilim ve şiddet ortamları olmasın.
Sevgi, saygının azaldığı, tahammül sınırının düştüğü, değer yargı ölçüleri, terazi kefesi, boyutların yer değişimlerini günlük hayatta görmek normalleşti yazık ki.. yazık ki sevgi toplumundan yergi, bencillik toplumuna doğru ciddi bir gidiş söz konusu. Bu bağlamda siyasilerin konuşmalarında seçim hesabıyla salt rekabeti değil toplumsal birlikteliği, ortak sevinç, tasa, değerlerde birleşmeyi esas alan seviyeli söylemler kullanması toplum öncüleri olarak birinci vazifeleri olmalı oysa.
*
Ve şehitler.. şehitlerimiz Pençe Kilit operasyonuyla yine yüreklerimizi yaktı.
İktidarında, muhalefetinde bu konu üzerinden siyaset yapması gerçek vatan sevdalılarını üzmektedir. Terör bu ülkenin ortak sıkıntısıdır, şehitler ortak değeridir, bu konular toplumun tek yürek olması gereken siyaset üstü ortak ikbalidir.
*
Gençler çesitli sosyal mecralarda alımlarda kpss 70 barajının 60-65'e düşmesi yönünde seslerini duyurmaya çalışıyorlar.. gençler kendilerine kulak verilip sesini duyurmak için genel başkanlar siyasiler ve vekillerin ilgisini bekliyorlar. Düşen üniversite giriş baraj puanından çok asıl bitince gençlere sahip çıkılmalı kpss puanları düşürülmeli. İşsizin sağlık borcu olmamalı, silindiği söylenen öğrenim kredisi faizlerinin hala durduğunu söyleyen gençlerin sıkıntıları çözülmeli. Halkın sağlık birimlerine ulaşmalarına, randevü sistemine, gittikçe ödenek sayısı azalan ilaçlara ulaşıma bir düzen getirilmeli.
*
Siyaset siyaset için mi, toplum için mi yapılır? toplum için diyecektir çoğu siyasetçi.. yaptıkları ne der? gak, guk.
Her siyasi gelir geçer, baki olan millettir, halktır, toplumun geleceği çocuklardır, kadınlar, gençlerdir. Önce sandık değil önce milletin, kadınların, gençlerin, çocukların yararı düşünülmelidir.
*
Atatürk diyor ki!
"Bir millete hizmet eden onun efendisi olur."
"Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız."
"Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur."
"Çocuklar her türlü ihmal ve istismardan korunmalı, Onlar her koşulda yetişkinlerden daha özel ele alınmalıdır."
(M.K.Atatürk)
*
Anlayanlar anlamayanlara anlatır artık.
Haydi eyvallah.
Ga geyli gala gula gamburleyli.. gak guk.