Geçmiş tarihli bir Azmi Ertan Yazısı...
(Güncelliğini Koruduğu için Yeniden Yayınlıyoruz)
Geçmişte fiili basın emekçiliği yapan bazı cıvık basın danışmanları belediyeler başta olmak üzere yağlı bir kapı bulduklarında tanınmaz hale geliyorlar.
(Güncelliğini Koruduğu için Yeniden Yayınlıyoruz)
Geçmişte fiili basın emekçiliği yapan bazı cıvık basın danışmanları belediyeler başta olmak üzere yağlı bir kapı bulduklarında tanınmaz hale geliyorlar.
İşkembeyi doldurunca adeta deri değiştiriyorlar.
Elbette ki hepsini aynı kefeye koymak, hepsi için aynı şeyi söylemek mümkün değil…
Tanıdıklarım arasında meslektaşlarına beklenti içinde olmadan tarafsız bir bakış açısı ile yaklaşım gösterenler de var.
Mustafa Başkan, İsmail Başkan, Veysel Özcan, İbrahim İsbaha, Bahir Yıldırım, Ramazan Uçuk, Bayram Bulut, bunlardan sadece bir kaçı.
İsimlerini unuttuğum meslektaşlarım varsa beni bağışlasınlar..
Camianın içinden ot da çıkıyor bokta…
Bu gibi bahtsızlar dünlerini, baldırı çıplak günlerini unutmuşa benziyorlar.
Fırıldaklıklarını keramet yerine koyuyor, başkan kayığında türkü söylüyor, kapalı kapılar ardında kimsenin aklının ermediği türden dolaplar çeviriyorlar.
Meslekten koptukları halde sade suya tirit deli saçması programlarla gündemde kalmaya gayret eden bu cambazlar basın üzerinde etkin ve güç sahibi oldukları yalanı ile azimli başkanlarını kandırdıklarını sanıyorlar.
Bilsinler ki sabır sınırına az kaldı.
‘Unvan sahibi olunca babasını asan çingeneyi' günü geldiğinde sizlerle paylaşacağım ama şimdilik gözüm üzerinde olacak.