Bence insan;sabrımın sınırları taştığında hayatımdan çıkaramayacağım kimse yok diyebilmeli ve bunu hayata geçirebilmelidir. Bu durum hem insan ilişkilerinde hem de kadın erkek ilişkileri için de hayata geçirilebilir olmalı.
Bazen akrabalarınız bile halk arasındaki tabirle 'akrepten' fazla zarar verebiliyor insana. Nankörlük, bencillik ve hatta kıskançlık yapıp sizin hayattaki duruşunuza maneviyatınıza zarar verip psikolojinizi olumsuz yönde etkileyebiliyor maalesef. Bazen de akraba, komşu ya da arkadaş ilişkilerinde bütün bunların yanı sıra maddi ya da manevi beklentilere cevap verememek ya da cevap bulamamak da ilişkileri zedeleyebiliyor ve negatif yönde etkileyebiliyor.
Kadın erkek ilişkilerinde de tüm bunların dışında onur kırıcı olan şey tabii ki aldatmaktır. Aldatan taraf kadın ya da erkek olsun bu ciddi anlamda ilişkiyi geri dönüşü olmayacak şekilde zedeleyen ve asla hiçbir şey eskisi gibi olmayacak dedirten ve yaralayıcı ve aşağılık bir durumdur. Aziz NESİN aldatmak ile ilgili "Aldatan kişinin cinsiyeti ne olursa olsun medeni hali şerefsizdir" demiş.
'Seven insan aldatmaz7 diyorum ben de ve gerek insan ilişkilerinde gerekse kadın erkek ilişkilerinde 'sabrımın sınırları taştığında hayatımdan çıkaramayacağım kimse yok' diyebilenlerdenim. Bunu söyleyebilecek olgunlukta ya da olgun bir yaştayım ve bu anlamda gerekli ve yeterli hayat tecrübem olduğunu düşünüyorum kendimce.
İşte tüm bu farklı durumlarda insan ardına bile bakmadan o kişi ya da kişileri hayatından çıkarabilmelidir. Ben de gerek akraba, arkadaş ve özel hayatımda hayatımdan yukarda saydığım benzer sebeplerden dolayı bir çok kişiyi hayatımdan çıkardım ve artık ardıma bile bakmıyorum. Bunu yaptığımdan dolayı hiç pişman olmadım ve enerjimi hiç düşürmedim tam tersi kendimi daha huzurlu ve pozitif hissediyorum. Çekoslovakyalı ünlü yazar Franz KAFKA.. tam da bu konu ile ilgili şu ünlü cümlesini sarfetmiş ve çok da doğru bir tespit yapmış. "Huzur mu istiyorsun: Az eşya,az insan!"