iyzico-destek
25°Adana
hava durumu
DOLAR38.0165
EURO41.0964
ALTIN3694.0
Orhan ERGEZER

Orhan ERGEZER

Mail: orhanergezer@adanahaber.net

"Hukuk Devleti mi, Sokak Anarşisi mi? İmamoğlu’nun Gözaltısı Üzerinden Tehlikeli Oyunlar"

Türkiye, hukuk devleti ilkesini benimsemiş bir ülkedir. Ancak her kritik yargı sürecinde sokağa dökülerek yargıya baskı kurma çabaları, hukuk düzenini hedef alan tehlikeli bir alışkanlığa dönüşmüştür. Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından koparılan fırtına, hukuk mekanizmasının sağlıklı işlemesine yönelik bir sınav niteliğindedir.

CHP Yönetimi ve Tehlikeli Söylemler

Bu süreçte en büyük provokasyonu CHP Genel Başkanı ve parti yönetimi yapmaktadır. Yargı sürecine ilişkin sağduyulu ve hukuka saygılı bir tutum sergilemek yerine, açıkça sokakları hareketlendirme çağrıları yapılmaktadır. CHP Genel Başkanı’nın "Bu sadece İmamoğlu meselesi değil, hepimizin meselesidir" diyerek kitleleri sokağa çekmeye çalışması, hukuk devleti anlayışına aykırıdır.

Dahası, CHP Genel Başkan Yardımcılarının "Bu ülke artık diktatörlükle yönetiliyor" ve "Saray, İmamoğlu’ndan korkuyor" gibi ifadeleri, toplumu germekten başka bir amaca hizmet etmemektedir.

Hukuka güvenmek yerine sokak eylemlerini kışkırtan bu tavır, CHP'nin bilinçli bir stratejisi mi, yoksa çaresizlik içinde sergilenen bir refleks midir? Unutulmamalıdır ki, gerçek demokrasilerde tepkiler hukuk içinde verilir, sokaklara ve provokatif söylemlere teslim olunmaz.

Sokakları Karıştırmak Kime Hizmet Ediyor?

Sokakları yangın yerine çevirmeye çalışanların amacı adalet değil, kaostur. Hukuk sistemine yönelik her itirazın çözüm adresi meydanlar değil, mahkemelerdir. Türkiye, bu tür sokak provokasyonlarının nelere mal olduğunu geçmişte defalarca tecrübe etmiştir. CHP yönetimi, halkı sokağa çekerek neyi amaçlamaktadır? Türkiye’nin bir iç çatışmaya sürüklenmesi mi istenmektedir?

Muhalefet partileri, eleştirilerini yasal çerçevede ve hukukun üstünlüğünü gözeterek dile getirmek zorundadır. Ancak CHP yönetiminin kullandığı dil, tam aksine, halkı galeyana getirme, kitleleri hukuk dışı bir harekete yönlendirme çabası içindedir.

Yargının Üzerinde Hiçbir Güç Olamaz

Unutulmamalıdır ki, demokratik bir hukuk devletinde yargı bağımsızdır ve kararlarını sokaktaki baskıya göre vermez. Hukuka inananlar, kararları beğenmeseler bile saygı göstermek zorundadır. Kendi siyasi pozisyonlarına uygun olmadığında mahkemeleri hedef almak, ancak hukuku araçsallaştırmak isteyenlerin tutumudur.

Bugün CHP yönetiminin sergilediği tavır, adalet talebinden çok, siyasi bir manipülasyona dayanmaktadır. Yargının üzerine baskı kurarak, kamuoyunu tahrik ederek, hukuki sürecin meşruiyetini yok etmeye çalışmak, ne demokrasiyle ne de hukuk devletiyle bağdaşır.

Sonuç: Ya Hukuk Ya Kaos!

Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması, hukuk sürecinin bir parçasıdır. Tepkilerin demokratik sınırlar içinde kalması gerekirken, meydanları hareketlendirme çabaları Türkiye’ye zarar vermekten başka bir işe yaramaz. CHP yönetimi, sorumlu bir muhalefet çizgisi izlemek yerine, toplumu kutuplaştıran bir ajanda izlemektedir.

Bu süreçte gerçek soru şudur: Türkiye bir hukuk devleti olarak mı kalacak, yoksa sokak anarşisine teslim mi olacak? Cevap nettir: Hukuk, sokaktan büyüktür!

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
TEST-DENEME