Ceyhan Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü ve ailesinin uhdesindeki Sözlü Tarım Sanayi Ticaret Ltd. Şirketine ait devasa çiftlik bilindiği gibi birkaç gün önce imar mevzuatına aykırı olduğu gerekçesi ile yıkıldı.
Konuyu yazıp çizenlerden birçoğu bilgi eksikliği içinde.
Çiftlik Baba Sözlü’ye ait değil, aile üyelerinin oluşturduğu bir limited şirket tarafından yönetiliyor.
'Baba ailenin en büyüğü sıfatı ile işin başında' diyorsanız o ayrı…
Ceyhan Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü gerçekleri bilerek saptırıyor.
Birincisi mensubu olduğu Milliyetçi Hareket Partisi gibi Türk siyasetinde çok önemli bir yere sahip olan bir siyasi hareketi yalanlarla yönlendirmeye çalışıyor.
MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır’ınafakikonuşmasından kandırıldığı ya da yeterince bilgilendirilmediği sonucuna varmak pekala mümkün.
Her çeşit bizans oyununa sahne olan Adana'da hangi olay kapatılıyor ve genel merkez ne şekilde aptal yerine konuluyor ise aynısı burada da yapılmıştır.
Sözlü, Adana Valiliğinin yıkım kararını MHP’ye ve belediyeye yönelik bir tasarruf olarak takdim etmeye çalışıyor ki, tamamen gerçek dışı bu iddiaya ancak at gözlüğü ile bakanlar inanabilir.
Adana Valiliğinin kararı her açıdan doğru.
Vali Hüseyin Avni Coş'u sergilediği devlet ciddiyetinden ötürü kutluyorum.
Valilik, yürürlükteki yasaya dayanarak Özel İdare kararını dirayetle uygulamıştır, doğru olan da budur.
Sadece Valilik değil,
MHP’li il genel meclisi üyeleri de Sözlü Ailesinin haksız hukuksuz uygulamasına imza koyarak kanunsuzluğa karşı çıkmışlardır. Bu da altı çizilecek çok önemli bir olgudur.
Hüseyin Sözlü, Ceyhan Belediye Başkanı olarak ilçede kaçak yapıları yıktığında hangi yasaya göre işlem yapıyorsa, aynısının kendisi için de uygulanıyor olmasından daha tabii ne olabilir, neden gocunuyor?
Her şeyi nalıncı keseri gibi kendine yontması, bir belediye başkanı olarak kanunsuzluk karşısında kendisine ayrıcalık tanınmasını istemesi doğru bir yaklaşım mı?
Köşeye sıkıştı MHP'yi kullanarak kurtulmaya çalışıyor.
Sözlü’nün herhangibir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşından ne üstünlüğü var ki, devletin icracı kurumları görmezden gelsin, yaptıkları yanına kâr bırakılsın?
Bakınız, elimde Adana İl Özel İdaresine ait çeşitli tarihlerde alınan bir takım kararlar var. Aşağıda belgeleri ile dikkatinize sunuyorum.
Sözlü Şirketi yetkilileri bütün bu kararlar kendilerine tebliğ edildiğinde çürütecek ne yapmışlar?
Aradan yıllar geçmiş, konuyla ilgili ne bir basın toplantısı, ne bir açıklama, ne de herhangi bir mahkeme başvurusu var.
Sözlü ailesi 'olay kapandı nasıl olsa kimse üzerimize gelemez' zannıyla rehavete kapılmış olmalı...
Gelelim Gelişmelere...
Resmi görevliler tarafından ilk olarak çiftliğin bulunduğu Ceyhan Çokçapınar’da iki kara delik tespit edilmiş ve bu yönde bir de tutanak tutulmuş.
Yaklaşık 3 milyon Euro’ya mal olan Sözlü çiftliği hazine arazisi üzerine kurulu. Yönetmelikte bu çeşit yapılanmaların prefabrik usullere göre oluşması zorunlu.
Bu uygulama herkes için geçerli.
Cumhurbaşkanı, başbakan, vali, kaymakam ve hatta belediye başkanına kadar herkes, her T.C. vatandaşı gibi eşit şartlara sahip.
Buna rağmen Hüseyin Sözlü kendisine ve ailesine farklı muamele gösterilmesini istiyor.
Çokçapınar Köyündeki tesisin yüzde 70’i betonarme. Yönetmeliklere göre, yapılanmanın prefabrik olması gerekiyor. Prefabrikten kasıt; sözleşme bittiğinde söküp götürmesi kolay olsun, bir diğer ifade ile 'devletin malını babasının malı gibi görmesin, haksız yere üstelik de kalıcı şekilde çöreklenmeye niyetlenmesin...'
Özetle, devletin başına bela olmasın...
Sözlü cephesinde işler böyle gitmiyor...
Adana İl Özel İdaresinin yetki verdiği uzmanlar ilk incelemeden 3 ay sonra bir kez daha gelmişler. Bakmışlar ki, değişen hiç bir şey yok, aynı tas aynı hamam!
Hal böyle olunca da benzer işlemi bir kez daha tekrar etmişler.
Yeniden tutanak tutulmuş...
Adana’da İl Genel Meclisi üyeleri de bu gelişmeler üzerine 12 Mayıs 2011 tarih ve 219 no.lu toplantıda -İlimiz Ceyhan İlçesi Çokçapınar Köyü’nde imar mevzuatına aykırı yapılan Sözlü Tarım San. Tic. Ltd. Şti’ne ait yapıların yıktırılması konusunun incelemeye alınması- şeklinde bir karar daha almışlar.
Kararın altında MHP’li 2 üyenin imzası var...
Bu tarihten bir hafta sonra ise yıkım kararı çıkmış.
Bundan sonra ortaya Hüseyin Sözlü ve aile üyelerinin devlete ait hazine arazisini babalarının çiftliği gibi kullandıkları ve ayrıca sözleşme süresi sona erdiğinde yapılan tüm tebligatları dikkate almadan işlerine devam ettikleri gibi bir gerçek ortaya çıkıyor.
Adana İl Özel İdaresi tarafından, caydırıcı olması açısından ilk olarak aralarında MHP’li Mehmet Karakuş ve Faruk Kuş’un da bulunduğu İl Genel Meclisi Üyeleri tarafından yapılan toplantıda Sözlü Çiftliğine 21. 982. 31 TL para cezası kesiliyor.
Para cezaları genellikle sonraki uygulamalar için ihtar ve caydırıcı niteliğindedir.
Caydırıcıktan kasıt, O güne kadar uyarıları kulak arkası yapanlar, bir ihtimal imana gelirler de mevzuat hükümlerine uymak zorunda kalsın’ diyedir.
Ama ne gezer?
Mağrur Padişah Sözlü'nün bir kulağından girip öbüründen çıkmış...
Sonra ne olmuş?
Mal meydanda!
Ceyhan Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü devlet ciddiyetini esas alan bir partinin üyesi, görünürde de Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday.
Peki, davranış biçimi ve tavırları MHP'li bir belediye başkanına yakışıyor mu?
MHP kurmayları 'bize böylesi yakışır' diyorsa, 'biliniz ki Sözlü Adana Büyükşehir Belediye Başkan adayıdır...'
Bildik güruh, kendisine layık adayı gökte ararken yerde bulmuştur...
Böyle olursa da,
Bugüne kadar 'zehir yutup kızılcık şerbeti içtim' diyerek, fedakârlık gösteren çilekeş taban gün gelir, MHP Genel Merkezine; 'alın Sözlü'yü kıçıyla başıyla size mübarek olsun!' der, biter gider.
SÖZLÜ’NÜN YAZLIĞI DA ÇİFTLİĞİ GİBİ ‘KAÇAK’
Adana Valiliğinin siyasi nedenle ailesine, belediyeye ve MHP’ye saldırdığını öne süren Hüseyin Sözlü sütten çıkmış ak kaşık mı?
Sözlü doğruları mı söylüyor?
Ya da çıkarı söz konusu olduğunda yalana mı sarılıyor?
Parti dinamiklerini kullanarak sıyrılmaya mı çalışıyor?
Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olduğunu ilân eden birisinin yasalara riayet eden örnek bir kişiliğe sahip olması gerekmez mi?
Soruyorum;
‘Yumurtalık İlçesi Akyuva Mahallesi Aşgar Tatil Sitesindeki yazlığı kaçak olduğu gerekçesiyle yıkılmadı mı?
Yeni nesillere kanun ve nizama saygılı olmayı öğretmesi gereken cumhuriyet öğretmeni Zeynep Sözlü’nün yazlık dairesi de tıpkı kocası Hüseyin Sözlü ve ailesinin çiftlik alanı gibi kaçak değil miydi?
Yumurtalık Belediyesi tarafından yıkımı kararlaştırılan lüks villa inşaatının özel mülkiyete tecavüz gerekçesi ile incelemeye alındığı doğru değil mi?
Tatil sitesinde bitişik nizamda bulunan diğer villaların 250 metrekarelik alanını işgal ederek oturumunu 750 metrekareye çıkardığı için site sakinleri tarafından Adana Valiliğine şikâyet edilen ZeynepSözlü’ye ait yazlığın Adana Valiliği tarafından mühürlendiği yalan mı?
Sonrasında da Yumurtalık Belediye Encümeni tarafından çıkan yıkım kararına iftira mı denilmeli?
Zeynep Sözlü bu nedenle 1.015 TL para cezası almadı mı?
İlgililere, 'Kaçak yazlık villayı siz yıkmayın o işi ben hallederim' diye efelendikten ve de aylarca oyaladıktan sonra ADANA HABER NET'in ısrarlı takibi sonucu balyoz vurmak zorunda kalan Ceyhan Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü tarafından yıktırılmadı mı?
Kıssadan hisse:
Allah bir kulunu denemek için mal, para ve şöhret verir ve azar mı, kudurur mu, yoldan sapar mı ya da ar namus ve haya yolunda taviz verir mi diye gözlermiş..
Adana Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hüseyin Sözlü’nün hangi yolda olduğunu kamuoyunun takdirine bırakıyorum.
Allah Adana halkını felaket günlerinden esirgesin...
SÖZLÜÇİFTLİĞİ HAKKINDAKİ
ADANA İL ÖZEL İDARE KARARLARI
YUMURTALIK AŞGAR TATİL SİTESİNDEKİ
KAÇAK YAZLIK İNŞAATI