türk haberler
TÜRK SANAYİ REHBERİ
Adana
DOLAR34.6635
EURO36.4315
ALTIN2949.1
Azmi ERTAN

Azmi ERTAN

Mail: [email protected]

Hüseyin Sözlü'nün Unutamadığı Olay

"Adana Büyükşehir Belediyesinin başındaki zat ne yazık ki kalıcı haline getirdiği kinini dökmeye devam ediyor."

Durup dururken neden böyle bir ifadede bulunduk, açıklayayım;

Hüseyin Sözlü
'ye yakın bir dostumuz yaklaşık 20 gün önce, Sözlü'nün tarafımızdan yapıldığını iddia ettiği olumsuz haberlerin sona ermesi için kendisine, "konuş bu adamla, aleyhimizdeki haberlere son versin" dediğini iletti.

Sözlü'nün bu ifadesine karşı, eleştirisel haberler kadar lehinde çıkan haberlerin de yayınlandığını/ yayınlanmakta olduğunu söyledik.

Arkadaşımız, "gelin sizi bir araya getirelim. küskünlük, kırgınlık ortadan kalksın" şeklinde yapıcı bir konuşma yaptı.

Biz de, değişik zamanlarda elimizi uzattığımızı, karşılık beklemeden yaptığımız jestleri telefonla bizzat ilettiğimizi, ancak kendisinin sonradan bir çuval inciri berbat edercesine, 'vurdulu kırdılı' meydan okumaları karşısında iyi niyetli bu girişimin her defasında 'kadük' kaldığını belirttik.

Ayrıca da, küskünlükten yana olmadığımızı, kişisel olarak karşı çıksak da, halkın seçtiği bir kişiyle, halkın belediyesi de dahil olmak üzere her ortamda bir araya gelebileceğimizi ifade ettik.

Cevap, Çokçapınar'lıya yakışır bir biçimde geldi, doğrusu şaşırmadım!
Bula bula 4 sene önce yazdığımız bir köşe yazısını bulmuş, ısıtıp misafirlerin önüne sürmüş...

Rahatsızlığı iki belediye başkanının eskort kızları değiştirerek sabahlama hikayesi ile ilgiliymiş.
Hazret isim vermeden yazdığımız, bizzat yaşandığı iddia edilen bu hikayeyi direkt üzerine aldığı gibi, yazıyı 'nikahlı eşlerin değiştirildiği' şeklinde anlamış, ya da böylesi işine gelmiş, etrafına da bu şekilde anlatmış. (*)

Köşe yazısına gözünün ucu ile bakan aklı başında bir adam ne demek istediğimizi anlardı.
Başrollerde eskort kızlar olduğuna göre, değiştirilen kim olur? 

Sözlü'
nün aklı bünyesine dar gelir, muhtemelen birilerinin, 'yaygara kopar, dönüşü güzel olur' nasihatının etkisinde kalmıştır.
(Bu ifadede Sözlü'nün zeki bir adam olduğu anlatılmak istenmiştir.)

Ama insan ne kadar 'politik rant' üzerine hesap yaparsa yapsın, dedikodunun gideceği yer konusunda vazgeçilmez çekinceler yaşamalıdır.

Gelelim 'Eskort Olayı'na...
Yazdığımız yazıda falanca kişi, feşmekanca adam demedik, isim de vermedik.
Buna rağmen mahkemeye giderek 'o kişi benim' yanımdaki de 'falan kişidir' diyerek yazının yayından kaldırılmasını talep etti.
Mahkeme hakimi Orhan Arıoğlu'da üzerine düşeni yaptı... Arıoğlu'nu 'bağımsız adalet' adına hasseten tebrik ediyorum. Umarım yastığa başını koyunca sorunsuz uyuyordur.

Bunu geçtik...
O olay geçmişte kaldı ama bakıyorum, Sözlü'nün içine batmaya devam ediyor demek ki..
. . .

Gelelim arkadaşımız ile gelişen diyalog cümlelerine:

Sözlü,
kendisinden yazılara son vermemiz karşılığında para istediğimiz yalanına sarılmış.
Yalanın hem de kuyruklusu.
El İnsaf!
Ne zaman istemiş,
'Kimden istemiş' diye sormazlar mı adama??

Aklı yeten her insan, böylesi bir konuşma nasıl gelişti, hangi ortamda ve ne şekilde başladı diye sorar değil mi?
Bu işler öyle dilekle temenni ile oluşmaz, pat diye de başlamaz...

Aklımızdan emin olduğumuza göre önceliği kendimize verip, biz soralım:
'Rahatsız olduğun yazıları sonlandırmak için hangi avukatı görevlendirdin, bir dönem bir siyasi partide görevli olan bu kişi senin adına hangi teklifte bulundu?

Teklif bizden mi geldi, talep sana mı ait?

Sen buna cevap ver yeter!

Avukatın adı belli, buna rağmen inkar edebilirsin, ayrıca ortak dostumuz aracılığı ile gönderdiğin, -
konuş bu adamla, aleyhimizdeki haberlere son versin- şeklindeki sözlerini de yalanlayabilirsin...

Meşrebin inkar üzerine kuruldu ise yapabilecek bir şey yok. Bu durumda sen iflah olmaz bir
cogitat homo'sun.... (Avukat Kağan Kaman! Güzel kardeşim hiç endişe etme, bu sözde de hakaret yok, latince lügat edin ve bir bak ne yazıyor?)

(*)Eskort haberini dışarıya sızdıran adam, SÖZLÜ'nün yanında gezdirdiği kadeh arkadaşı çalışma arkadaşlarından birisi olmasın?"


GÜNÜN SÖZÜ:
Ne ibrettir kızarmak bilmeyen çehren
Bırak kardeşim tahsili;
Git önce edep, haya öğren
_______________MEHMET AKİF ERSOY


Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
TEST-DENEME