"Dünya insan çağını yaşıyor" demekte İngiliz jeolog jan Zalasiewicz ve bu bilgiyi bir tavuk iskeletinden alıyor kendisi.
İnsan müdahalesi ile değiştirilmiş tavuk iskeletinden..
Okyanuslarda mikro plastik ile zehirlediğimiz balıkların midesi de bunu doğruluyor.
Dünya insan çağına son süret ilerlerken yurdumun insanı da bu güzide çağa katkıda bulunmak için ellerinden geleni yapmakta.
Örneğin av yasağı bulunduğu halde bu harika şehrin Sarıçam ilçesinde hem de görece kalbur üstü semti olan Hekimköy civarlarında gece atılan saat 12 ve 02 arası silah sesleri, her duyduğumda diliyorum ki atılan her kurşun o zerre kalmış beyinlerine geri dönsün.
Dönsün ki, avlanıyorlar ise o hayvanların intikamı olsun. Avlanmıyorlar ise de, 8 milyar gibi gereksiz bir sayıya ulaşan insan neslinden doğal seleksiyon yaparak azalmış olalım.
Dualarım her gece bu yönde tanrıyı meşgul ederken plastik çöp poşetleri ve bardaklarından göl kenarında oturmak mümkün değil. Koca Adana adeta Çernobili Akdeniz de yaşatma peşinde.
Korkunç bir plastik zehirlenmesi hakim şehirde ve sanırım belediye uyumakta tıpkı birkaç adım ötedeki polis karakolunda duyulmayan gece silah sesi seremonisi gibi.
Belediyenin ve polis karakolunun uykusunu bölmeksizin size yeni bir haberim var, Adana Eye, yine dünyaya meydan okurcasına yatay düzlemde halka arz edilmiş bulunmakta. Hemen aklınıza 'London Eye' geldi değil mi ? Gelmesin!
Mamafih benim utanç ile bahsedeceğim bu hilkat garibesi yuvarlak bir dönme dolap değil. Bir kavşakta hem de asla olmaması gereken bir kavşakta, dünyanın 9. Harikası olmaya aday yatay bir dönme dolap büyüklüğündeki çember, ‘göbek’ kendi tabiri ile ‘ada’ dan bahsediyorum.
Evet şimdi anımsadınız değil mi? Şehir hastanesinin önüne yapılmış olan o muhteşem şey! Şey diye hitap ediyorum çünkü anlamlandıramıyorum. Şimdi çok rica ediyorum arabaları ekstra fazladan döndürerek trafiğin azalıp, karbon ayak izinin artırılması yönünde yaptığınız bu göbeğin insan çağına hizmeti dışında mantıksal bir açıklaması var ise, sevgili valilik, belediye artık her kimse bu şaheserin mimarının bağlı olduğu yer veya kurum, lütfen mailime bunun mantık çerçevesinde bir açıklamasını rica ediyorum.
Ve son olarak yine aynı kurumlara akıl tutulması yaşadıklarının göstergesi olarak birkaç sorum daha olacak.
Örneğin, bütün yollara ya alt geçit Şakirpaşa da olduğu gibi; zira o yol hem otogara hem havalimanına giden fazlaca işlek bir yol iken korkunç dar bir güzergâha yönlendirerek çözüm sağladığınızı mı düşünüyorsunuz?
Ya da üst geçit, üniversite girişinde yurtların olduğu yere üst geçit yapma fikrine 2023 Temmuz ayında vakıf olduğunuz için kutlarım üniversite öğrencileri adına sevinmekteyim, yaya geçidinin anlam ve işlevini asla öğrenemeyen Adana halkından bir nebze kurtulacaklar.
Fakat ben kapalı yollardan değişen ve sıkışan mantık dışı akıl sıkıntılı yol güzergâhlarından ve havaya ekstra salınan egzozlardan, karbon ayak izlerinden fazlasıyla bıktım.
Sizin yüzünüzden insan çağına hizmet etmek zorunda değilim!
Bu yüzden bu yazım bir kamu spotu olsun. Yolsuz kalmamanız ve insan çağına katkıda bulunmamanız dileğiyle.