Kayıtdışının Şahı Büyükşehir'de mi?

Vergisiz yaşamın nimetlerinden yararlananlar diye giriş yapsam; aklınıza 'seyyar satıcılar' gelebilir.

Ancak, belli noktalarda satış yapan seyyarların şehir ve ülke ekonomisine verdiği zarar Adana Büyükşehir'in 'parkmetre' uygulamasının yanında devede kulak kalır.

Seyyar gerçeği yaşam mücadelesinin doğal yansıması olarak da değerlendirilebilir.

Oysa ki,

Kayıtdışılığın yasalar çerçevesinde dizayn edildiği resmi alanlar da var.
Gelir vergisine tabi olabilecek bir noktayı götürü usulde değerlendirirsiniz olur biter...
Böylelikle, çok kazanırsınız, komik rakamlı bir vergi dilimine tabi olursunuz, masraf da gösterirseniz, onu da vermezsiniz..

Adana Büyükşehir Belediyesinin 'bitlerinden' Yeni Adana İmar A.Ş.'nin parkmetre uygulaması için şehrin hemen her noktasında, bulvar, ara sokak dinlemeden tabela dikiyor. Buralarda da her gün yüzlerce araçtan deve yükü ile para kesiyor.

Yüzlerce, binlerce araçtan kesilen paralar B.Şehir'in kasasına 'kemiksiz' indiriliyor.

Kamu hakkı, kamu yararı nerede kaldı?
Amaç nedir? 'Götürü' vergide, tüyü bitmemiş yetimden 'götürü'mü??
Yeni Adana İmar Aş. parkmetre işinden yılda ne kadar vergi veriyor, açıklasalar da öğrensek...

. . .

Özel halk otobüsleri farklı mı??

Günlük kazancın 3-5 bin lira ile ölçüldüğü özel halk otobüsleri sahipleri yılda ne kadar vergi veriyor, hiç düşündünüz mü?

Bir asgari ücretlinin aldığı aylık kadar mı? Ya da daha azı..?
. . .

Avukatların meslek kurumu, her nevri döndüğünde adliye çevresinde ekmek parası peşindeki daktilocularla uğraşır.

Günlük kazancı binlerce lirayı geçen, 'bal kaymak kazançlı' halk otobüslerinin peşine ise kimse düşmez.

'Az vergili kazanç kutsaldır' sözünü (!) düstur edinen 'parkmetreci'ler, özel halk otobüsü sahipleri, devletin hiç bir kurumu tarafından denetlenmez. zapt-u rapt altına alınması düşünülmez.

Ama, gariban vatandaşın tartısı elinden alınır, daktilosuna el konulur.