Lafı dolandırmadan konuya girelim. Devlet Beyin 'Ne İsa'ya yarar, Ne Musa'ya' deyimine yakışır' şeklinde, kefil olarak açıkladığı adaylar seçim sonuçları itibarı ile sıkıntı yaratmayacak türden olsa ne âlâ..
Misal;
Mustafa Çay; Devlet Bahçeli'ye alenen bayrak açtı. Bahçeli gitsin Akşener gelsin diye saf tuttu, imza verdi.
Geçen seçimlerde göstere göstere İYİ Partiye çalıştı. Fetö'ye yardım etmekten ceza yedi. Bütün bunları yanyana koyduğunuzda ortaya 'İçimizdeki İrlandalı' tablosu çıkmıyor mu? Buna rağmen ikinci kez Pozantı Belediye Başkanlığına aday gösterilmesi şaşkınlık yarattı. Çay'ın görevdden alınmasının an meselesi olduğu ifade ediliyor.
Türkeş Filik; aday gösterilmeyeceği ihtimaline karşı İYİ Parti ile ilişkilerini sıcak tuttu. MHP camiasında 'Akşener'ci olarak biliniyor. Çeşitli soruşturmalar nedeni ile gelen müfettişler nedeni ile adının 'en çok soruşturma geçiren' belediye başkanları arasında gösterildiği iddialarına karşın Devlet Bey tarafından bir kez daha aday gösterilmesi son derece manidar.
Yusuf Baş; Görevde iken 2014 yılında Aladağ Belediye Başkanlığını kaybeden, siyasi verimliliğinin son derece zayıf olduğu söylenen Yusuf Baş'ı 'kiminin kimsesinin' olmadığı Çukurova'da aday göstermek ne derece isabetli, bunu gelecek ay göreceğiz. Baş'ın adaylığının CHP'li Başkan Soner Çetin için adeta 'büyük ikramiye' olup olmadığını 'takke düşüp kel göründükten' sonra anlayacağız.
Pozantı, Yumurtalık ve Çukurova'da olası bir hezimet durumunda MHP'nin kaderi ile oynayanlar hesap verecek mi, yapıp yıkıp öncekilerde olduğu gibi işin içinden sıyrılabilecekler mi, yaşayıp hep birlikte tanık olacağız.