Ötenazi kelime anlamı ile 'iyi ölüm' buna kişinin onuru ve hür iradesine bağlı olarak kendini dünyadan azletme biçimide diyebiliriz.
Bugün sizlerle özgür insanların ülkelerindeki ölüm hakkı olan ötenaziyi tartışmak istedim. Bu yüzden mantık kapılarınızı olabildiğince açmanız gereken bir yazıya hoş geldiniz.
Öncelikle biraz eskiye dönelim, Nazi kavramında 'ötenazi', Almanya ve Almanya'nın ilhak ettiği bölgelerdeki hastanelerde bulunan engelli hastaların, gizli kapaklı bir şekilde öldürülmesi programının kılıfıydı.
Onurlu ölüm teriminin 'ari ırk' için bir proje niteliği taşıması gerçekten üzücü fakat şimdilerde ötenazi bir soykırım metodu olmaktan çok özgürlük için yeni bir yöntemdir.
Biliyorum ki çoğunuz ölüm düşüncesinden fazlasıyla uzakta çürümüş duvarlarınızın pencerelerine koyduğunuz hayat resimleri ile mutlusunuzdur. Peki ya diğerleri!
Şimdi sizin için fazlasıyla özelden genele bir politika ile bunu anlatacağım. Örneğin ben bir kerataokonus hastasıyım, gözdeki kanseri size daha önce anlatmıştım ve henüz bir çözümünün olmadığını da ve ilerleyen zamanlarda gözlerimi dolduran penceredeki hayatın renkleri ve şekillerine veda edebileceğimi de.
Şimdi benden yola çıkarsak hayat ama yani (kör) olduğum zaman nasıl işleyecek! Şimdi Türkiye'nin sorunlarına girme vakti. Örneğin o harikulade sarı çizgiler ya ortasında bir ağaç ya da bir moloz yığını olan görme yetisini kaybetmiş insanların hayata tutunma yolları bakın şimdiden yaşama hakkım elimden alındı! Trafik lambaları sesli ve buton sayaçlı değil, en azından adana için bu böyle.
Bakın araba çarptı öldüm! Gören gözlere bile fazla saygılı olan sevgili Türkiye cumhuriyeti sürücüleri, bakın yine öldüm!
Yani bir yeti eksikliği her nerede yaşarsanız yaşayın hangi gökyüzünden ilham ve yaşam motivasyonu toplamaya çalışırsanız çalışın hep acı kaynağınız olacaktır. Bu yüzden ölüm hakkı olan ötanazinin Türkiye topraklarında bir anlamı olması gerekiyor. Benim için ve benim gibi insanlar için, bir seçenek olarak.
Kendimi öldürmek kavramını gerçeklemekte yeti sahibi olabilirim ama ya organlarım, benim durumumdaki belki de başka bir insanın hayatını kurtarabilir. Bu yüzden bu ölüm hakkının hastane koşulları çerçevesinde yapılması, bir ölümün yeni dallarla yaşam sağlayacağı anlamını taşır ki, belki de görme yetimi kaybettiğim zaman yapmak istediğim yegâne iş bu olacaktır! Ama mevcut statüko ve yapısal düzen eksikliği benim elimden bu hakkımı alıyor. Bu yüzden özgürlüklerin çeşitlendiği coğrafyalarda görüşmek isterim, ölümle acının bir noktada dayanılmaz hafifliğini tatmak isteyenlerin hoş görüldüğü bir coğrafyada.
Ötenazi ile kalın!