Kimse gerçeği konuşmuyor, çünkü kendine sus pus. Herkes gerçeği konuşuyor, çünkü karşıya bülbül. Kimse aynayı görmek istemiyor, başkasına tutuyor.. çünkü herkesin saçı başı dağınık.
*
Vaatler, sözler nutuklar.. siyasiler, vatandaş seçimden sonra kendi gerçeklerine hızlı bir dönüş yaptılar, geçti seçim esti zam. Yine ülke eski hamam eski tas.
*
Tüm otomobillere ek MTV
getirildi.. vergi iki katına çıkarıldı.
- Ama ben verdim
- Yetmiyor bir daha vereceksin. Dediler.
*
Akaryakıt üzerinden alınan ötv oranı yeniden belirlendi. Benzin ve motorine litrede 6 lira zam geldi. Benzin 28 TL’den 34 TL’ye, motorin 26 TL’den 32 TL’ye yükseldi. Seçimlerden bugüne %70 zam gelmiş oldu. Doğalgazdaki ÖTV’ye ise yüzde 224 zam geldi.
*
Tarladan gıdaya, iğneden ipliğe bir çok kaleme yansıyacak olan akaryakıtta ötv zammı, ek mtv vergi zammının iptali için Türkiye Barolar Birliği dava açtı. Vatandaş darphane değil.
*
Temizlik de lüks ..Resmi Gazete'de yayımlanan kararla daha önce yüzde 8'lik Katma Değer Vergisi (KDV) uygulanan sabun, şampuan, deterjan, dezenfektanlar, ıslak mendil, sabun, tuvalet kağıdı, kağıt havlu, kağıt mendil ve peçete gibi hijyen ürünlerine vergi oranı yüzde 20'lik dilime girdi. Temizlik fiyatlandı.
*
43 dev zammın ardından çaya bu ay da yüzde 9,5’luk bir zam daha geldi. Çiğ süt fiyatlarına yüzde 35 zam geldi. Bu da market raflarındaki süte, yoğurt, peynir gibi süt ürünlerine zam demek.
*
Gıda kaybı ve israfın önlenmesi için tavsiye edilen tüketim tarihi (TETT’si) geçmiş gıdaların, son tüketim tarihi (STT) ayrı reyonlarda satışa sunulup kullanılabileceği belirtildi. Kullanım tarihi tavsiyeye bağlandı.
*
Marketlerde vatandaş bire bir arıyor.
Bire bir nedir? tarihi geçmek üzere, henüz geçmiş ürünleri yarıya yakın fiyata, yani bir ürün parası verip iki ürün almak oluyor (tavsiye çerçevesinde galiba). Hatta duyuma göre bazı marketler bire bir ürün var deyip şanslı müşteriyi haberdar bile ediyor.
*
Tefecilik gelir mi? İhtiyaç kredisi faizi yüzde 24’ten yüzde 44’e, taşıt kredisi faizi yüzde 22’den 36’ya, konut kredisi faizi yüzde 13’ten yüzde 25’e yükseldi. O da kredi verecek banka bulabilirseniz.
*
Stagflasyon.. Nedir? ekonomide durgunlukla enflasyonun bir arada yaşanması durumu.. Bu durumda ekonomideki işsizlik oranı artarken fiyatlar da hızla yükselmektedir.
(Ev fiyatları yükselirken, satışlar düştü)
*
Türk lirası son beş yılda dolar karşısında yüzde 82 değer yitirdi. İşsiz sayımız 8 milyon 567 bin kişi. Sosyal yardımlardan yararlanarak hayata tutunmaya çalışan hanelerin sayısı 3 milyon 495 binden 4 milyon 419 bine ulaştı.
*
Ekonomik, siyasi, sosyal onca sıkıntı derken.. hani bunun ilk sahipleri?
Ey emekli sizi ezdirmeyeceğiz deyip ezenler.. ezilen emekliye sizi ancak biz düşünürüz deyip sahip çıkmayanlar.
İktidar zamları vitamin kıvamında tek tek yuttururken, karma eğitime mesafe koyarken, muhalefet mesaiyi parti içine sarf etmekle meşgul.. vatandaşa mı, iktidara mı küskün bilinmez mecliste vergi oylamasına yazık ki kıt kanaat katıldı.
El elde, el başta.. Halk yine kaldı kendi başına.
*
Ekonomik sıkıntı sarmalında vatandaş boğuşurken bu arada 63 ildeki bin 169 mahallede yabancı nüfusu %20'yi aştı.
*
Vatandaş zenginin malıyla oyalana dursun.. zenginin parası züğürtün çenesini yorarken, cebinde artık eli. Kur korumalı mevduat vatandaşa iyiden iyiye kambur. Zengin ile ücretli, sabit gelirli, yoksul arasındaki sosyal denge sağlıklı zemine oturmalı, toplumsal, sınıfsal adalet sağlanmalı.
*
Peki bütün bunlar olurken muhalefet ne yapıyordu? Hızır idi, Yunis idi, dersimiz parti içi muhalefet, konumuz zoom.. değişim yanlılarının zoom üzerinden toplanması muhalefetin gündemiydi.
*
Kongre çalışmaları siyaseten olağandır, ihanetle ilişkilendirmek abestir, kaldı ki katılımcılar bu yönde düşüncelerini önceden açıklamışlardı. Bu ifşanın bir, bir basını, üyeleri haberdar eden mesüllerinin Chp'nin, hukuğun, etik değerlerin, demokrasinin dostu olduğu tartışmalıdır. Halbuki konu sır değildi, toplantıya katılanların hemen hepsi açık olarak değişimden yana olduklarını önceden defaatle beyan etmişlerdi ki..
*
Ne olacak bu emeklinin hali?
Ya Allah aşkına bu emekliler ölsün mü? birileri oy'unu aldığı halde sahip çıkmaz, birileri oy vermedi diye takmış kafayı. Demokratik hakla, sosyal hakkın ayırımını yapacak akıllar gerek bu ülkeye. Vatandaş demokratik hakkını nasıl kullanırsa kullanır onun kişisel, sosyal hak ve hürriyetini, müdafaa etmek her siyasinin görevidir.
Sonrada nedir bu ülkenin hali? düşünün bulursunuz.
*
Emekliler uyuyor mu, ya sendikalar, dernekler? emeklinin durumunun neresindeler? memurlar tweetlerle etkin oldular, sağlıkçılar eylem koydular. Emekliler ne teknolojiyi kullanıyor ne ses veriyor, kuru ekmeğe talim ya siyasiler? koltuk kavgasını, halka rağmen siyaseti bırakıp ne zaman etkin olacaklar?
*
En haklı dava ekmek davası.
İktidar bir an evvel vatandaşın sırtından inmeli.. muhalif kesim bizi mi seçtiler modundan çıkmalıdır. Enflasyon, aşırı vergiler herkesin sorunudur. Vatandaş zorda, bütçe açığı varsa tasarrufa gidilmeli, kaynaklar bulunup akılcı ekonomik tedbirlere yönelinmeli, vergi, maaş zammında adalet sağlanmalı. Sade vatandaştan, emekliden tasarrufun geri dönüşümü.. eğitimden, beslenme, sağlık, sosyal, toplumsal, güvenlik, kültürel birçok alana yansıyan sıkıntılar doğurur, bu yine devlete dolayısıyla millete zarar olarak döner.
*
Ülkenin zor günlerden geçtiği muhakkaktır ve bu ülkenin kurtuluş savaşı verip zaferle çıktığı da muhakkaktır. Yeterki o devrimci o antiemperyalist ruha dönülsün.
*
Günümüzde maalesef maddecilik esiri olan körelmiş (köreltmiş) ideolojiler, kuruluş, kurtuluş ruhunun ışığının engelleri, yanıltıcıları, göz boyayıcıları olmuşlardır.. tabiki kurtuluş, kuruluş ruhunun zaman, mekân gibi tasarım sorunu olmadığı için, mani tanımadan elbette zuhur edecektir.
*
Topla da gel..
Dön desek yıllara geri döner mi? buğday, ambarı illerimiz, sanayi başkenti kentlerimiz, bacası tüten üretim yüklü fabrikalarımız.. bereketli ekilen topraklarımız, bol meyve sebzelerimiz, bir kaç tl'ye dolan filelerimiz, huzurumuz, sevgimiz, insanca insanlarımız, bol kepçe umudumuz, hayallerimiz, döner mi?
Topla da gel..