Rahmetli babam dönemin Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğünde yöneticiydi.
Suistimalin yaygın olduğu dönemde gördüklerine daha fazla dayanamayarak istifa etmişti.
Elde avuçta ne varsa tükettikten sonra da hayatında bir kez bile denemediği bir işi yapmak zorunda kalmıştı.
Okullar kapanır kapanmaz Beyoğlu’ndaki 16 metrekarelik elbise örgü ve tamir atölyesine çalışmaya giderdim.
İstanbul günlerim tam anlamıyla bir hayat mektebidir...
Paranın hangi yoldan kazanılırsa kazanılsın ‘mubah’ olduğunu öne sürenlere de,
Sadece helal kazancın baki ve bereketli olduğunu savunanlara da ilk kez bu dönemde tanık oldum.
Bir gün, Beyoğlu’nda Ağa Camii’nin hemen arkasında, abartılı giyinmiş şişman orta boylu bir adama ve yanında ağzı açık dinleyen birilerine rastlamıştım.
Sadece helal kazancın baki ve bereketli olduğunu savunanlara da ilk kez bu dönemde tanık oldum.
Bir gün, Beyoğlu’nda Ağa Camii’nin hemen arkasında, abartılı giyinmiş şişman orta boylu bir adama ve yanında ağzı açık dinleyen birilerine rastlamıştım.
Adam, yanındakilere, “duvara ‘pezevenk’ yazın, üzerine de kâğıt paralarını yapıştırın, bakın bakalım, o yazıyı görebilecek misiniz?” diye esaslı bir nutuk çekiyordu.
Babama, kruvaze ceketli, beyaz gömlekli, yeşil papyon ve renkli mendilli adamın kim olduğunu sordum; utanıp kızarmış ve bin bir dereden su getirerek, ‘kadın satıcısı!’ demişti.
Gayr-ı meşru yollardan para kazanma işi her devirde vardır...
Ama bu tür şeyler o zamanlar toplum tarafından ayıp ve yüz kızartıcı kabul edildiğinden bu yolda koşturanlar perde arkasında kalmaya, insanların önüne gerçek kimlikleri ile çıkmamaya özen gösterirlerdi.
Paranın hayatı idame ettirmekle sınırlı kaldığı günler ne yazık ki gerilerde kaldı.
Gayr-ı meşru yollardan para kazanma işi her devirde vardır...
Ama bu tür şeyler o zamanlar toplum tarafından ayıp ve yüz kızartıcı kabul edildiğinden bu yolda koşturanlar perde arkasında kalmaya, insanların önüne gerçek kimlikleri ile çıkmamaya özen gösterirlerdi.
Paranın hayatı idame ettirmekle sınırlı kaldığı günler ne yazık ki gerilerde kaldı.
Kolayca kazanılan servetin,
Alın teri dökmeden kazanılan kazancın eş dost, akraba, anne baba ve hatta belli gruplar tarafından ‘zeka belirtisi' olarak algılandığı, hatta ve hatta iftihar vesilesi olarak takdim edildiği günlere gelişimiz tesadüf olmadı.
"Bal tutan parmağını yalar” sözü ‘indira gandi’cilere referans ve ilham kaynağı olmaya devam ediyor.
Alın teri dökmeden kazanılan kazancın eş dost, akraba, anne baba ve hatta belli gruplar tarafından ‘zeka belirtisi' olarak algılandığı, hatta ve hatta iftihar vesilesi olarak takdim edildiği günlere gelişimiz tesadüf olmadı.
"Bal tutan parmağını yalar” sözü ‘indira gandi’cilere referans ve ilham kaynağı olmaya devam ediyor.
* * *
Adana’da Çınarlı Mahallesinde ‘eski elbise’ alım satımı yapan bir adam vardı.
Halen yaşıyor…
Ticaretten kazandığı parayı dolambaçlı yollarla büyüterek şaşaalı bir servete sahip oldu.
12 Eylül döneminde kaçak yollarla temin ettiği sigara ve içkileri eğlence yerlerine dağıtıyordu.
En büyük yardımcısı Adana Emniyetinin o günlerdeki etkili isimlerinden (N) isimli bir şube müdürü idi.
Sabaha karşı kent içine dört koldan yayılan viski ve sigara yüklü kamyonlar, kendilerine tanınan (!) birkaç saatlik sürede alıcısına ulaşır, bir sonraki gün de polis şefinin makamında kamyon başı pazarlığı yapılırdı.
Polis şefi (N) emekli olduktan sonra bir süre görev yaptığı Adana’da demir tüccarlığı da yaptı.
Şimdi nerededir, ne haldedir bilinmiyor?
Bir numaraya gelince;
Kaçak sigara ve içkinin yanı sıra ‘dolar' işi ile de uğraştıktan sonra İncirlik ve havalisi merkezli uyuşturucu işine girdi.
Son işinde yakayı ele vermek üzereyken Suriye’ye kaçtı, yıllarca saklandıktan sonra ‘Rahşan Affı’ ile geri döndü.
Bir başka örnek;
Adana’ya Güneydoğu Anadolu illerinden gelmişti.
İstanbul’da devasa bir kuyumcu dükkânı vardı.
Bunun yanı sıra, dudak uçurtan sayıda mülkü ile nam yapmıştı.
Karanlık işleri vardı…
Karanlık işleri vardı…
İstanbul Mali Şube Müdürlüğü ne zaman baskın yapsa soluğu Adana’da alırdı.
Onu keşfedenler Adana’nın köklü iki kulübünden birine başkan yapmayı başarmışlardı.
Onu keşfedenler Adana’nın köklü iki kulübünden birine başkan yapmayı başarmışlardı.
Etrafında at sineklerinden oluşan ciddi bir halka oluşmuştu.
Bolat Bolatoğlu’nun Adana Emniyet Müdürlüğü döneminde ‘servetinin kaynağını açıklaması yönünde çağrı yapan’ bu sütunların yazarına silahlı bir saldırı düzenlenmişti.
Saldırının azmettiricisi bu adamdı…
Bolat Bolatoğlu’nun Adana Emniyet Müdürlüğü döneminde ‘servetinin kaynağını açıklaması yönünde çağrı yapan’ bu sütunların yazarına silahlı bir saldırı düzenlenmişti.
Saldırının azmettiricisi bu adamdı…
Paralar suyunu çekince etrafından önce şakşakçıları çekildi, sonra da kendisi silindi gitti.
* * *
Paranın yüzü sıcaktır derler…
Sadece yüzü mü?
Çekim gücü de yüksektir…
Bir adam düşünün;
Yasa dışı yollarla edindiği mazotu üniversite yönetimi başta olmak üzere birçok kamu ve özel kuruluşa dağıtım yapıyor, ayrıca naylon fatura düzenleyerek devleti her yönüyle zarara uğratıyor.
Kurum yöneticileri ile arası ise tahmin ettiğiniz gibi...
Al gülüm ver gülüm hesabı...
Yıllarca zahmetsiz kazançtan beslendikten sonra çifter çifter kışlık, yazlık, araba vs. alıyor, hayatında görmediği parayı bir anda bulunca yerinde duramıyor...
Azıyor da azıyor...
İşi metres tutmaya kadar vardırıyor...
Sadece yüzü mü?
Çekim gücü de yüksektir…
Bir adam düşünün;
Yasa dışı yollarla edindiği mazotu üniversite yönetimi başta olmak üzere birçok kamu ve özel kuruluşa dağıtım yapıyor, ayrıca naylon fatura düzenleyerek devleti her yönüyle zarara uğratıyor.
Kurum yöneticileri ile arası ise tahmin ettiğiniz gibi...
Al gülüm ver gülüm hesabı...
Yıllarca zahmetsiz kazançtan beslendikten sonra çifter çifter kışlık, yazlık, araba vs. alıyor, hayatında görmediği parayı bir anda bulunca yerinde duramıyor...
Azıyor da azıyor...
İşi metres tutmaya kadar vardırıyor...
Sırf para dağıtıyor diye, genel başkanlığını ‘dürüstlüğü ile bilinen’ eski bir bakanın yaptığı siyasi partinin Adana İl Başkanlığına getiriliyor.
Etrafında bir sürü at sineği…
‘Paragöz’ bazı gazeteciler...
Modern hayat kadınları…
Sözde iş adamının geçtiğimiz yıl Adana Emniyet Müdürlüğünün yaptığı bir operasyon ile renkli hayatına 'dur!' denildiğini biliyoruz.
Sözde iş adamının geçtiğimiz yıl Adana Emniyet Müdürlüğünün yaptığı bir operasyon ile renkli hayatına 'dur!' denildiğini biliyoruz.
Duyumlara göre;
Tehditler savurarak hapisten çıkacağı günü sabırsızlıkla bekliyor,
Metresinin kendisini terk ettiğinden yakınıyor ve de
Avantacı sözde bazı gazetecilerin nankörlüğünden yakınıyormuş...
Metresinin kendisini terk ettiğinden yakınıyor ve de
Avantacı sözde bazı gazetecilerin nankörlüğünden yakınıyormuş...
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
* Şakşakçı gazeteci ‘Kabakçı Armağan’ın Hüseyin Sözlü’nün Büyükşehir yolunu beklediğini, ‘Başkanım Gelecek, Zor günler Bitecek’ diye beyhude yere umut bağladığını biliyor musunuz?
* MHP İl Yöneticilerinden Avukat Burkay Dikici hakkında ‘siyaset dünyasında parlak bir gelecek bekliyor’ denildiğini, Dikici’nin nazik yapısı, girişkenliği ve uzlaştırıcı yapısı ile bu sözleri fazlasıyla hak ettiğini biliyor musunuz?
* SGK Adana İl Müdürü Muhammed Gerçek hakkında Adanalılar tarafından edilen onlarca bedduanın yerini bulduğunu, Gerçek’in sonunda hak ettiği yeri bularak kızağa çekildiğini biliyor musunuz?
* AK Parti Adana İl Başkanı Ziyaettin Yağcı’nın başının en çok Kadınlar Kolu Başkanı Emine Karaköse yüzünden ağrıdığını, Karaköse hakkındaki sayısız şikâyet yüzünden sıkıntı yaşayan Yağcı’nın geçtiğimiz günlerde kadınların toplantısını bastığını, 50 kişilik kurulun yarısının olmadığını Karaköse’yi dip köşe fırçaladığını biliyor musunuz?
* AK Parti Kadın Kolları Genel Başkanı Güldal Akşit’in bir danışmanının Adana’dan gelen onlarca şikâyeti sümen altına attığını, Karaköse’nin ‘kendilerine karşı nazik, hanımefendi ve hürmetkar olmasının görevde kalması için yeterli neden oluşturduğunu’ söylediğini biliyor musunuz?
* Emine Karaköse’nin Medyadan sorumlu il başkan yardımcısı Zeycan Yılmaz’ı haksız yere görevden aldığını ve bu yüzden büyük tepki aldığını biliyor musunuz?
* Ortadoğu Alüminyum Fabrikası Sahibi Hikmet Bey’in sahibi olduğu apartmanda Büyükşehir belediyesinin hangi müdürünün ‘bedava’ oturduğu iddiasını biliyor musunuz?
* MHP Yüreğir Belediye Meclis Üyesi İsa Ceylan’ın İlçeye yönelik projelerde etkin rol oynadığını, Ceylan’ın ilçe halkının mutluluğu için inanılmaz şekilde çalıştığını biliyor musunuz?
* Eğitimci Emin Seriner’in ülkücü camianın önde gelen isimleri arasında yer aldığını, Seriner’in dostlarının yakın gelecekte önemli görevlere talip olmasını istediklerini biliyor musunuz?
* Ceyhan Bakkallar ve Bayiler Odası BaşkanıSelahattin Güler’in sağlık sorunlarını aşmasının dostlarını sevindirdiğini biliyor musunuz?
* Halk desteğini kaybeden Hüseyin Sözlü’nün Ceyhan’dan umudunu kestiğini, Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığını dedikodusunu da kasıtlı olarak çıkardığını, asıl niyetinin milletvekilliği zırhına bürünerek ‘işin içinden sıyrılmak’ olduğunu biliyor musunuz?
* AK Parti Belediye Meclis Üyesi Sıtkı Polat’ın her partiden sevenlerinin olduğunu biliyor musunuz?
* Alpaslan Türkeş Bulvarı üzerindeki Mavi Bulvar Sitesinin yol düzenleme çalışmalarında ‘imtiyazlı’ olduğu iddiasını biliyor musunuz?
* Sarıçam’da güçlü ve şaibesiz bir adayın çıkması halinde MHP'nin Sarıçam’da seçim kazanmasının sürpriz sayılmayacağını söyleyenlerin binlerle ifade edildiğini biliyor musunuz?
* Atlas Sürücü Kursunun Adana ve çevre ilçelerinde en çok tercih edilen eğitim kurumları arasında yer aldığını biliyor musunuz?