Abone ol
Adana ekonomisinin kanayan yarası haline gelen seyyar satıcı sorununun tüm girişimlere karşın çözüme kavuşturulamadığı bildirildi.
Adana Ticaret Odası 37. Grup Meslek Komitesi Başkanı ve Meclis Üyesi Ahmet Yarar temsil ettiği esnaf grubunun sorunlarını anlattı.
Özellikle büyük şehirlerde yerel yönetimlerin uyguladığı yanlış politikalar nedeniyle haksız rekabet, kalitesiz üretim gibi sorunların ortaya çıktığını kaydeden Yarar, "Bu olumsuz gelişmelerin sonucu olarak pastane ve kafeterya gibi yiyecek ve içecek üreten işletmelerde belirli standartların yeterince aranmaması eskiden saygı duyulan bu sektörü olumsuz etkilemiştir" dedi.
Sorunun çözümünde yerel yönetimlerin katkısının şart olduğunu vurgulayan Ahmet Yarar, gelişigüzel işletme ruhsatlarının verilmemesini istedi. Verimli üretimin kaliteli hizmet ve iyi yetişmiş elemanla mümkün olduğunu, verimli ve rekabet gücü yüksek bir işletmecilik için de iyi eğitilmiş bilgili ve tecrübeli elemanlara ihtiyaç duyulduğunu anlatan Yarar, sektörün bu konuda büyük açığı olduğunu kaydetti. Kaliteli eleman ihtiyacının sektörün en önemli meselelerinden olduğunu ifade eden Ahmet Yarar, "İşçi ihtiyacı da istihdam kapasitesi de oldukça yüksek olan bu sektördeki en büyük problem işçi ve işçilik kalitesidir. En deneyimsiz ve tahsil durumu yetersiz işçilik, yiyecek ve içecek sektöründe faaliyet göstermektedir. Gece işçiliği de bu sağlıksız sürecin devamını sağlamaktadır" diye konuştu.
İŞKUR'un meslek edindirme ve istihdam konusundaki çalışmalarının, sektördeki kar marjı düşüklüğü, acımasız rekabet ve ücret politikaları nedeniyle yetersiz kaldığını söyleyen Ahmet Yarar, harç ve ruhsat ödemelerinin de düzenlenmesi gerektiğini savunarak, "İş yerlerinden ruhsat ve izin belgeleri istenirken; bu belgeler karşılığı harç ve ücret gibi ödemeler istenmemelidir. Tam tersine ülkemizde istihdam yaratıcı en büyük sektörlerden olan bu sektörde, meslek erbabının işi kolaylaştırılmalı, eksiklerini tamamlamasını sağlayıcı önlemler alınmalıdır. Bu yöndeki uygulamalar gıda kalitesini yükselteceği gibi kayıt dışı üretimi de asgari seviyeye indirecektir" şeklinde konuştu.
Özellikle büyük şehirlerde yerel yönetimlerin uyguladığı yanlış politikalar nedeniyle haksız rekabet, kalitesiz üretim gibi sorunların ortaya çıktığını kaydeden Yarar, "Bu olumsuz gelişmelerin sonucu olarak pastane ve kafeterya gibi yiyecek ve içecek üreten işletmelerde belirli standartların yeterince aranmaması eskiden saygı duyulan bu sektörü olumsuz etkilemiştir" dedi.
Sorunun çözümünde yerel yönetimlerin katkısının şart olduğunu vurgulayan Ahmet Yarar, gelişigüzel işletme ruhsatlarının verilmemesini istedi. Verimli üretimin kaliteli hizmet ve iyi yetişmiş elemanla mümkün olduğunu, verimli ve rekabet gücü yüksek bir işletmecilik için de iyi eğitilmiş bilgili ve tecrübeli elemanlara ihtiyaç duyulduğunu anlatan Yarar, sektörün bu konuda büyük açığı olduğunu kaydetti. Kaliteli eleman ihtiyacının sektörün en önemli meselelerinden olduğunu ifade eden Ahmet Yarar, "İşçi ihtiyacı da istihdam kapasitesi de oldukça yüksek olan bu sektördeki en büyük problem işçi ve işçilik kalitesidir. En deneyimsiz ve tahsil durumu yetersiz işçilik, yiyecek ve içecek sektöründe faaliyet göstermektedir. Gece işçiliği de bu sağlıksız sürecin devamını sağlamaktadır" diye konuştu.
İŞKUR'un meslek edindirme ve istihdam konusundaki çalışmalarının, sektördeki kar marjı düşüklüğü, acımasız rekabet ve ücret politikaları nedeniyle yetersiz kaldığını söyleyen Ahmet Yarar, harç ve ruhsat ödemelerinin de düzenlenmesi gerektiğini savunarak, "İş yerlerinden ruhsat ve izin belgeleri istenirken; bu belgeler karşılığı harç ve ücret gibi ödemeler istenmemelidir. Tam tersine ülkemizde istihdam yaratıcı en büyük sektörlerden olan bu sektörde, meslek erbabının işi kolaylaştırılmalı, eksiklerini tamamlamasını sağlayıcı önlemler alınmalıdır. Bu yöndeki uygulamalar gıda kalitesini yükselteceği gibi kayıt dışı üretimi de asgari seviyeye indirecektir" şeklinde konuştu.
Yorum Yazın