Adana’ya geleneksel el sanatları müzesi kazandıracak.
Adana Geleneksel El Sanatları Kültür ve Turizm Derneği Başkanlığı ile Avrasya Sanat Kültür Edebiyat ve Bilim Dernekleri Federasyonu İl Temsilcisi ve Birleşmiş Milletler "Bir Usta Bin Usta" projesi kapsamında UNESCO Yaşayan İnsan Hazinesi Adayı gösterilen Ömer Erdoğan, “Geleneksel el sanatları bir milletin ulusun unutmaması ve sürdürülebilir, yaşatılabilir unsurlarından olması düşüncesiyle mesleğimi aşk ve meşk ile icra etmek bana huzur ve mutluluk veriyor” dedi.
Geleneksel ahşap oyma sanatçısı Erdoğan, Adana’ya, bölgeye tanıtım amaçlı geleneksel el sanatları müzesini kazandırmaya çalıştığını ve projesini ilerleyen zamanlarda yerli ve yabancı turistlerin sunumuna hazırladığını belirterek, ”Aslen Mardinliyim ama Lübnan’da doğmuşum. 1976 yılından bu yana Adana’da yaşıyorum. 1978 yılında ilk mesleğe başladığımda 9 yaşında mobilya boyacılığı, mobilyacılık, marangozluk mesleğinde usta çırak ilişkisiyle meslek eğitimleri aldım. Daha sonra atölye açıp, atölyemde işimi geliştirip çırak yetiştirmekle kalmadım, mesleğimi en güzel şekilde icra etmeye çalıştım. Ahşap üzerine işçilikler yaparak ahşap oymacılığına yönelip mesleğine kendi beceri ve yeteneklerini eklemiş çok değerli ve kıymetli ustaların elinde yetişerek bugüne geldim” dedi.
“Eskiden usta, çırağının gözünün içine bakarak ne istediğini belirtirdi” diyen Erdoğan, “Şimdilerde çırak bulamıyoruz meslek bizde kalmasın diye çıraklar arıyoruz fakat günümüz gençleri eskisi gibi gelmiyor, yetişmiyor” diye konuştu.
Erdoğan, "Sanat her dili konuşur" sloganıyla "Adana benim için çok önemli bir şehir çünkü ben bu şehrin sokaklarında ustaların zanaatkarların arasında, arastada büyüdüm. Şimdilerde Adana Büyüksaat, Ulu Cami, ve Tuzhanı’nda geleneksel el sanatlarını icra ediyorum. Daha çok bölgemize kazandırdığım el emeği göz nuru çalışmalarımla birlikte Adanamızın tarihi dokularının minyatür çalışmalarımı sürdürüyorum. Yaptığım çalışmalarla turizme destek vermekten çok insanların beğenisine sunuyorum. Adana, Taşköprü, Büyüksaat, Ulu Cami, Varda Köprüsü gibi birçok tarihi minyatür eserlerle Adana’ya katkı sağlamaktayım. Ömrüm yettiğince, sağlığım yerinde oluncaya kadar mesleğimi sürdürmeye ve icra etmeye devam edeceğim, Adana’ya, bölgeye tanıtım amaçlı geleneksel el sanatları müzesini kazandırmaya çalışıyorum ve projemizi ilerleyen zamanlarda yerli ve yabancı turistlerin sunumuna hazırlıyoruz” şeklinde konuştu.
Yorum Yazın